Ağaç kesen birini yakalamıştı korucu.
Onun boynundan kesti kellesini ama kaynatmadı.
Toprağa gömdü gübre olsun diye.
Bu kadar da samimiydi.
Fakat daha sonra bir fırtına koptu,
Göz gözü görmüyordu,
Kaç gün ve gece sürdü bilmem
aşkımız bir gün uçup giderse aramızdan sevgilim
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Devamını Oku
sırt çantalı bir duman gibibir melekle çarpışan kelebeğin kanadından dökülen toz
bir çağlayanda sürüklenen bir dal parçası gibi
istemediğimiz yerlere giderse aşkımız sevgilim yalnızca kanatlarına güven
kendi yarattığımız boşluğun ucunda sıkı sıkı tuttuğumuz bir kapı koludur yaşam
ve aşk, en derin kuyumuza düşen keman yürüdüğümüz yollar daralırken
Periyle ilgili yorumun çok ilginç geldi. düşündürücü. özellikle baş kısmında anlaması olayından çok, programlanma olayı daha ilginç. sağolasın Ümran
ne kadar ilginç....
toplum da bir ormandı ya...
hani içinden yeşil ağaçları kesen, masum insanlara düşman ,bencil ve tehlikeli insanlar vardı ya...
hani korucu gibi ormanı koruyan,toplumsal savaş verebilen kişiler vardı ya...
peri,kötülüğe programlanmadığından anlayamazdı başta....
kutlarım akın...
ümran demircan
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta