Melekler Başka Sever 7.bölüm

Melek Udeh
17

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Melekler Başka Sever 7.bölüm

MELEKLER BAŞKA SEVER 7.BÖLÜM

Baş ucumda Ahmet, Eylül, annem, Enise vardı. Dilim varmıyordu o soruyu sormaya. 'Babam' diye bildim sadece 'babam'. Annem hemen basımı okşadı.
- Korkma kızım, baban yoğun bakımda, doktorlar iyileşecek diyorlar.
Gözümle görmeden inanamazdım. Eniseye 'nasıl oldu, anlat' dedim. Babamı parkta dolaştırmaya götürmüşler. Dönüşte caddeden geçerken bir minibüs babamın tekerlekli sandalyesine çarpmış. Enise sürüyormuş babamı. Babam çarpmanın etkisiyle sandalyesinden fırlamış. Eniseninde elinde yüzünde hafif sıyrıklar vardı. Enise anlattıkça ben ve Enise hıçkırıklara boğulduk. 'Hemen babamı görmeliyim' dedim. Ahmet:
- tamam canım sen bir sakinleş, serumun bitsin göreceksin babanı, dedi.
Elimi sımsıkı tutuyordu. Eylüle baktım. Gözlerimizle konuşuyorduk adeta Eylülle. Yine tutamadım kendimi. göz yaşlarına boğuldum. Eniseyle anneme 'siz babamla ilgilenin' dedim. Annemler çıkınca ben yine ağlamaya başladım. 'Babama birşey olmasın ne olur Allahım' diye yalvarıyordum. Ahmet saçlarımı okşuyordu.
- Babana birşey olmayacak, ağlama, dedi.
- Sizler benim canımsınız. yanımda olduğunuz için çok teşekkür ederim dedim.
- Teşekkür etmene gerek yok, aynı şey bizim başımıza gelse sende bizi yanlız bırakmazdın, dedi Ahmet. Serumum bitti. Hemşire gelip serumumu çıkarttı:
- geçmis olsun gidebilirsiniz dedi.
Hemen babamı görmek istiyordum ama babamın doktorları bunun mümkün olmadığını söylediler.
- Neden, durumu çok mu kötü, dedim.
- Maalesef, herşeye kendinizi hazırlamalısınız, dedi doktor.
Gözümün yaşları sel olup aktı.
- Burda beklemenizin bir anlamı yok, evinize gidin. herhangi acil bir durumda biz size haber veririz, dedi doktor.
Annemle eniseye 'siz gidin ben burda kalırım' dedim. Enise çok perişandı, kuzum benim. Eylüle 'sende annemleri yanlız bırakma' dedim. 'Seni bırakamam tek başına' dedi. Ahmet:
- ben varım. ben meleğimi bırakıp hiç bir yere gitmem dedi.
Ona karşı sevgim 1 kat daha artmıştı. Onlar gittiler. Ahmetle ben sandalyeye oturduk. Ahmet beni teselli etmeye çalışıyordu, ama nafile. Ben ona babamla olan anılarımı anlattım. 'Başım çok ağrıyor' dedim. 'Ağlamaktan' dedi. Başımı omuzuna yaşladım. Uyuya kalmışım. saat gecenin üçüne geliyordu uyandığımda. Beni rahatsız etmemek için öylece kalakalmıştı canim benim. Uyumamıştıda. Doktor babamın odasından çıkıyordu. Ahmet hemen doktorun yanına gitti ve birşey konuştu. Ahmet 'hadi melek gel, babanı görmene izin verdi doktor bey' dedi. Hemen fırladım yerimden.
- Ama sadece 3 dakika, hemşire hanım hanımefendiyi hazırlayın hastayı görecek, dedi.
Hemen hazırladım. Babamın yanına vardığımda adeta dünya başıma yıkıldı. Yüzünde ve göğsünüö üstünde büyük yaralar vardı. Solunum makinesine bağlamışlardı. Elini tuttum. nutkum tutulmuştu. Gözümün önünden neler neler gelip geçmişti. Kendimi zor tutuyordum ayakta. Hemşire 'hadi çıkalım' dedi. 'Baba beni bırakma' diyebildim. 'sadece baba bizi birakma'. Bu babamın ilk kazası değildi. 15 yil önce bir motorsiklet çarpmıştı babama. o kazadan sonra yürüyemeşti. Dışarı çıktım. Ahmet hemen yanıma gelip koluma girdi. ayakta zor duruyordum.
- Eylülle konuştum, meleğin babasının yanında olduğunu söyledim dedi. Mehmette aradı. sabah oda gelecek.
Sabah ezanı okunuyordu. Babamın odasında bir telaş vardı. Korkudan dizlerimin bağı çözüldü, ayağa kalkamadım. İçeriye bir sürü doktor, hemşire girdi. Bize hiç birşey söylemiyorlardı. Ahmet birşeyler öğrenmeye çalışıyordu. Koşarak yanıma geldi.
- Sakın sakın bana kötü birşey söyleme, dedim.
- Hayır aşkım hayır baban kendine gelmiş, dedi.
Dünyalar benim olmuştu. 'Çok şükür allahım sana çok şükür' diye bağırdım. Hemen annemleri arayıp haber verdim. Onlarda yoldalarmış zaten. Doktorlar odadan çıkmaya başladı.
- Durumu gayet iyiye gidiyor. şaşılacak bir durum, ama göğsündeki yaranın derinliği nedeniyle bir gün daha uyutacağız. birazdan ortopedi doktorumuz muayene edecek. bacaklarındaki sorundan dolayı, dedi doktor.
Annemler gelmişti. hemen anlattım onlara. Annem uyumamıştı hiç, gözlerinden belliydi. Ahmet bize çayla yiyecek birşeyler alıp geldi. Ahmete:
- hadi sen git yoruldun canım, git. hem cafeni aç, dedim.
- Ben halimden memnunum cafeyi bir arkadaş açacak dedi.
Mehmette geldi.
- Hepinize çok teşekkür ederim. beni yanlız bırakmadınız, dedim.
Telefonum çaldı. arayan ilker beydi. Eylüle verdim telefonu:
- al sen konuş benim halim yok, dedim.
Eylül konuştu. Ilker bey geçmiş olsun dileklerini iletmiş. 'babası iyi olana kadar gelmesin işe' demiş. Babamı muayene eden doktor bizi odasına çağırdı. Çok endişelendik kötü bir durum var belki diye. Anneme 'sen gelme, eniseyle ben gideyim' dedim. 'Tamam kötü birşeyse benim kalbim dayanamaz' dedi. Doktor 'yüce rabbim her şerrin sonunda bir hayır verirmiş, babanızı az önce uzun uzun muayene ettim, Aziz bey artık yürüyebilecek' dedi. Enise kendini tutamadı ve 'çok şükür yarabbim' diye bağırdı. Nasıl sevindim anlatamam. Dışarı çıktığımızda herkes bizden kötü haber bekliyor gibiydi. Annemlerin yanına vardık. Eniseyle aynı anda bağırdık 'babam yürüyebilecek' diye. Herkes şok oldu. Annem göz yaşlarını tutamıyordu. Eylülle Enise birbirine sarılmış zıplıyorlardı. Ahmete sarıldım, 'hadi bak babamın durumu iyiye gidiyor. sen eve git biraz dinlen, cafeye uğra sonra yine gelirsin' dedim. Ahmet:
- tamam. o zaman beraber gidelim. sende eve git uyu dinlen. akşama seni alırım birlikte geliriz, gece nöbetini biz devir alırız, dedi gülerek.
- Tamam canım hadi gidelim, dedim.
Annemle Enise hastanede kaldılar. Ahmet, ben, Eylül ve Mehmet eve döndük. Onlar cafeye girdiler. Eylülle ben eve geçtik. Ben üzerimi değiştirirken Eylül yiyecek birşeyler hazırlamış. Yedikten sonra biraz uzandım. Epey uyumuşum. Telefonumun sesiyle uyandım. Enise arıyordu. Babamı normal odaya almışlar yanındalarmış. Beni sormuş. Hemen ahmeti aradim..

yazan: Melek Udeh

Melek Udeh
Kayıt Tarihi : 10.6.2011 13:22:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Melek Udeh