Melekler Başka Sever 15.bölüm

Melek Udeh
17

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Melekler Başka Sever 15.bölüm

MELEKLER BAŞKA SEVER 15.BÖLÜM

Kırşehiri özlemiştim. 2 yıldır gelemiyordum.
- Kırşehir hiç değişmemiş, yine küçük ve şirin, dedim. Amcam:
- ben senin için aynı şeyi söyleyemeyeceğim, sen çok değişmişsin, büyümüş olgunlaşmışsın, yaşının verdiği ağırlık mı yoksa başka birşeyler mi bilmem ama bir başkasın, dedi imalı imalı gülerek.
Bu kadar mı belli ediyorum diye düşündüm kendi kendime.
- Yaşımın verdiği ağırlıktandır, dedim.
- Hı hı tabi tabi, dedi amcam.
- Eylülden kurtuldum sen mi çıktın başıma, dedim.
- Evet ya eylül nasıl, dedi babaannem.
- çok iyi, selamları var size.
Telefonumu açtım, eylüle, geldiğimi haber verdim, annemleride aradım.
Eve geldiğimizde kuzenlerim ve yengem beni bekliyorlardı. Amcam:
- hadi sen dinlen yerleş. benim biraz işlerim var halledip geleyim. akşam kaynatırız senle, dedi.
Biraz uyumak için babaannemin yatağına uzandım. Ne zaman kırşehire gitsem hep babaannemin koynunda yatardım. Eniseyle hep kavga ederdik babaannemle yatmak için. Telefonum çalıyordu. 'Ah eylül, burdada rahat yok mu senden' diye söylenerek çantamdan telefonu aldım. baktım arayan ahmetti. Yüreğimden bir parça koptu ağzıma geldi.
- Alo, dedim.
- Neden gittin melek, amacın beni yıkmaksa, üzmekse, bunu fazlasıyla başardın, dedi.
- Birbirimizi fazla kırmamak adına geldim buraya, hem gitmememi istiyordunda niye hiç birşey yapmadın, son ana kadar seni bekledim, gözlerim seni aradı, dedim biraz ağlayarak.
- Ağlama, zaten dayanamıyorum yokluğuna, ağlamana asla dayanamam, seni üzdüğüm için kendime küstüm, seni seviyorum, hemde çok seviyorum meleğim, hadi gel ne olur, dedi.
Ağlamaktan konuşamıyordum, 'özledim, hemde çok özledim seni' diyebildim güçlükle.
- Gelemem, en azından beş altı gün kalmalıyım, dedim.
- Tamam anladım gülüm, bir daha benden gitme, sen gidince ben kendime gelemiyorum. ağlama senin ağladığını bilmek beni öldürüyor, dedi.
- Tamam ağlamayacağım. bir daha olmasın böyle şeyler ne olur. yıpranmayalım, dedim.
Yengem ağladığımı duymuş yanıma geldi.
- Ne oldu melek, niye ağlıyorsun? dedi.
- Çok seviyorum yenge, o yüzden mi çok kırılıyorum, dedim. Sarıldı:
- ağlama melek, sana ağlamak yakışmıyor, sen çok sıkıntılar çektin, şimdi gülme zamanın. seviyorsan ve seviliyorsan tadını çıkar doya doya. küçük şeyler için yıpratmayın kendinizi ve sevginizi, dedi.
- Haklısın, dedim. Yengem:
- amcan ve ben, buraya neden geldiğini biliyoruz canım annenle konuştuk, çok üzülmüş oda haline, dedi.
Annem amcamlara anlatmış.
- Yenge, ben amcamın yüzüne nasıl bakacağım şimdi, utanırım, dedim.
- Niye utanacakmışsın ki? amcan anlayışlıdır, sen biliyorsun, bizim ne zorluklarla evlendiğimizı, dedi.
Amcam yengemi kaçırmıştı. çünkü dedemle yengemin babası kanlı bıçaklıymış. Yengemler evleneli 10 yil olmuş, babası hala konuşmaz yengemle. Akşam yemeğine kadar uyudum. Amcam geldi:
- hadi kalk, buraya uyumaya mı geldin, yemeğimizi yiyelimde dolaşalım seninle biraz, dedi.
Anlamıştım, ahmet mevzusunu konuşacaktı. Cevap veremedim.
- Aman amanda utanırmış amcasının meleği, utanma cicim 25 yaşındasın, evde bile kaldın sayılır, dedi. (yayınlayanın notu::D:D:D) .
- Ama amca ya, dedim.
- Hadi hadi yemeğe gel bakalım, dedi.
Masaya baktım:
- oo o, babaanne döktürmüşsün yine, dedim. Dayımın kızı berfin:
- senin için melek abla, bize bir şey yok, dedi. Yengem kızdı:
- sus nankör seni, dedi.
Günlerdir ilk defa boğazımdan lokmalar düğümlenmeden indi.
- Amma yedin be melek, çatlayacan kalk artık, bu iştahın sebebi ne, dedi amcam.
Yine utanmıştım.
- hadi tamam doydum, gidelim mi, yediklerimi sindireyim biraz, dedim.
- Yok vazgeçtim, gitmeyelim oturalım, sen bi kahve yapta içelim, bir misafirim gelecek. az önce aradı. yarın gideriz gezmeye, dedi.
Sofrayı toparladık. ben kahve yaptım. amcam telefon görüşmesi yapıyordu. Konuşması bitince geldi yanıma oturdu.
- Birazdan gelecekmiş arkadaşım, o gittikten sonra seninle konuşacaklarım var, dedi.
Kahvelerimizi içtik. Amcamın oğlu şahin ingilizce kursuna gidiyormuş, birkaç soru sormak için beni yanına çağırdı. Odasına gittim. oda değil sanki fotograf sergisiydi. odanın tüm duvarları şahinin çektiği ilginç fotoğraflarla doluydu. Şahin çok seviyordu fotoğraf çekmeyi. Biz konuşurken kapının zili çaldı.
- Dayımın arkadaşı geldi herhalde, dedim.
- Hayret, babam eve arkadaş getirmezdi hiç, dedi şahin.
Içerden 'nerde o deli melek' diye ses geldi. Aman yarabbi bu eylülün sesiydi. Kosarak odan çıktım. Evet eylüldü. ama yanında ahmeti görünce şaşkınlığım daha beter arttı. Öylece kalakaldım. arkadanda mehmetle enisede çıkmasın mı, Nerdeyse bayılacaktım.
- Bizden kurtuluş yok tatlım, dedi eylül. Amcam beni çimdikledi:
- kendine gel şaşkın, gelecek olan arkadaşım seninkilerdi işte, dedi.
Ahmet yabancı gibi duruyordu ne yapacağını bilemez vaziyette, benimde ondan kalır yanım yoktu. Enise sarıldı bana:
- Annemlerle ahmet abinin pardon eniştemin aileside birazdan burda olurlar, dedi.
- Hii, anlamadım, ne ailesi ne gelmesi ya neler oluyor, dedim.
- Seni istemeye geldik akıllım, dedi mehmet.
- Yüzüğümüzüde aldık geldik dedi eylül.
Ahmet yanıma doğru geldi ve sarıldı bana:
- daha öncede söylemiştim ama tekrar herkesin önünde söyleyeyim,

' SENi SEViYORUM, BENiMLE EVLENiR MiSiN? '

yazan: Melek Udeh

Melek Udeh
Kayıt Tarihi : 11.6.2011 15:51:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Melek Udeh