Bu sabah gözlerimi yeni bir güne açtığımdan bu yana;
Şeytan kapı aralığından beni gözledi,
Önce aklıma girmeyi denedi, sonra kanıma geçecekti...
Güneşle hasbıhale durup, kapatmıştım ona bakan penceremi.
Gün yitti, akşam bitti,
Kucak kucak sessizlik ve sensizlikle gece geldi.
El ayak çekilmişti yaşamdan,
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Muazzam bir düş gücü ve empatinin getirdiği dizeler, hikayemsi...ve Nimet Öner kalemi ve ayrıcalığı...
Dünya sahnesinin inişli çıkışlı yollarında insan ve en tepeye çıkar insan bazen , çünkü bunu ister bunu özler..
Konu duygu olduğunda ,duygu şeytanla eşdeğerdir konu aşksa eğer... Uymalı mı uymamalı mı bu illüzyonun heyecanına , bir melek izliyorken sahneyi nefesini katarak içimize... haydi gelde yuvarlan bu illüzyon yokuşundan sonucunun ölüm olduğunu bile bile .....ama insanız işte ve duyguyla yaşamı yaşanılır kılıyor insan ..ötesi var var elbet ama kim tahammül edebiliyor ki kendi yalnızlığına !! ....vee şiir oluyor tüm tek başınalıklar duyduğuna gördüğüne hissettiğine ve bazen de yaşadığı acı veren deneyimlerine .....çok güzel de oluyor iyi ki de oluyor ...
Sevgili Nimet ,sevgili şiir arkadasım hep olsun hep okuyalım şiirlerini..
Sevgiyle ,,Dünyayı sevgi kurtaracak, anladığımızda ......Hem melek hem şeytan yanımızın gerçekliğini kabul ettiğimizde çünkü her şey birbirinin içinden geçerek tamamlanıyorsa illüzyon dünyasında....
duygulu ve sürekleyici bu mısraları beğenerek okudum tebrik ederim ..nice şiirlere...selam ve saygılarımla
hep, 'vuslata bir kala' diyen meleklerin yanımızda olması dileğimle. tebriklerimle.
Duygu yüklü şiirinizi
beğeniyle okudum
Harika bir anlatım..
Evet umut umut umut yaşıyorsak umut vardır,beden törpülendıkçe ruh ağırlaşır artılardan kazanır.
Tebrik ederim,saygılar
İşte bu... gece gece gerçekten harika bir o kadar etkili bir şiir okuttun ellerine yüreğine sağlık sevgili Nimet
Duygu yüklü şiirinizi
beğeniyle okudum
Yaşamak kadar güzel ne varki hayatta, acısıyla tatlısıyla, hüznü ve kederiyle yaşanır hayat her saniyesinden haz alırız. Yarınlar ne getirir bilinmez mutluluk denen olgu bir gün öpüverir kalbimizden. Sevgili şair arkadaşım inanın çok güzeldi şiiriniz beğeniyle bir okadarda hüzünle okudum şiirinizi. Meleğin zaferi, şeytanın yenilgisi...Saygımla.Tam puan antoloji...
Engin görüşünüz ve usta kaleminizle
insana dair en hassas bir duyguyu
yakalayıp onu çok güzel bir şekilde
şiirleştirmişsiniz.
Sizi tebrik eder
başarılarınızın devamını dilerim.
...........
çok etkiletici tam on ikiden vuran insanı ta derinlere alıp götüren bir başyapıt...her bir mısrası bir şiire değer...şiirin nabzı insanın ruhuna işliyor...tekrar tekrar kutluyorum sevgili dostum...++10..ant..sonsuz saygılarımla..
Bu şiir ile ilgili 36 tane yorum bulunmakta