Yıldız yıldız parlar gökler
Güller yaprak yaprak inler
Bülbül dile gelse neyler
Dön Hüda'ya dön Hüda'ya
Hüda bal katmış yoluna
Badeler de güller açar, zevkle sefayla
Yadeller de ömür geçer, dertle tasayla
Gelme dersin gelir ölüm, öfkeyle nazla
Bir hal oldu yüreğime, kör oldu yasta
Kalpten dudaklara akan, pecmüre aşksa
Çırılçıplak, anadan üryan kalmış duygularım
Paslanmış, kalbime hükmeden damarlarım
Yoz topraklar gibi, sapsız samansız susuz
İnsansız bütün rüyalarım
Uyanmam, uyanamam vakit gündüzde olsa
Mehmetler dizilmiş dizi dizi
Alınlarına çakılmış künyesi
Adları Ahmet'se atın cennete
Adları Mehmet'se koyun göklere
Gidince de selam söyle Hikmet'e
Yosun tutmuş bakışların tarumar
Acı içmiş yaşantım var
Senden bana yadiğar
Beni sevme ihtiyacım yok aşka
Sevgisiz kalsam olur ama
Niye bu töhmet, niye bu korku, niye bu öfke, niye
Laleler varmış, lalezarlarda açan tanesi 500 altına
Saltanat devri, sadabat kasrı, helvanın aşkı, zevkin en tatlı anı
Lale devri, bitmeyen baharmış, kıskanan bakışlarla yaşanmış
Nedim demiş ki: Ahh! Şehri Stanbul ben sana vurgunum
Ayrılıklar medet umar
Yaz gelir mi kara kışta?
Bir bir yakılır kınalar
Göz yaşındandır analar
Sıralanmış selvi boylar
Seviyor seni ümmet
Bir adıda Muhammet
Allaha giden yolda
Karşılaştım onunla
Bir gözü hep hüda'da
Yaktım anılarımı
Sırtladım yıllarımı
Hüznü bensiz bıraktım
Vazgeç benden gidiyorum
Rüyalarıma girme
Bir asırlık aşkımı, bir tek aya indirdin
Sen vefasız sevgili, beni bırakıp gittin
Kır düşmüş saçlarına, sevdasız yıllarına
Sevmekten ödü kopan, arsız bakışlarına
Aşkım hicran bakışlı, dudaklarım busesiz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!