Melankolik Bir Pejmürdesin Nazlıcan

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

Melankolik Bir Pejmürdesin Nazlıcan

23.23.2010

Gam yükseliğine geldi huylarımın boyu. Benimle keder diye billurlaşmış bir güzel tanıştı.Nemli gözlerini anlattı. Artık eskisi kadar ağlamadığını söyledi. Beni unutmak için, içinde Çin kadar, cin kadar, in kadar, bir yar açmışsın. Beni sığdırmayacak nefret mağaraların varmış. Atmış kuytulara. Gözlerin yok, güneşin, sarılışın, gelişin yok. Kozmik bir Mecnun olmuşum orada kaderime.
Yetik aşklarımı öğütür periler. Y’arama aşk sürer zaman.Kendime gelişimle, kendimden gidişin son günü geçmiş. Artık ödenmemiş yaşamların adıyım.
-Artık yaşanmamış; ama içimde yaşanan aşkların merkezkaçıyım. Dünyam ile dünyan bir bamya sırtında. Güç ile aşkın savaşı başladı, en baştan, en sona doğru.
Anlatılmaz ancak yaşanır girdapların sözsüz aslanıyım. Kozmik mağaradan çıktım, sensiz, sonsuz, aşksız, kitapsız ormanların aslanı oldum.
Özlem fidelerim boy boy sarılışına büyürken sen orada ekolojik bir yalnızlık olarak bağrındaki ormanı kurutan erozyona uğramış aşk güzelesin.
-Oysa sol bağrında dünyanın en büyük ormanımız vardı. Tropikal tutkularımızdan yüzlerce meyvemiz vardı. Aşktan sonra doğardı güneş. Ay senin güzelliğindi.Şem senin sözlerindi, eriyen bendim.
-Şimdi orman yangınları yüreğimde başlar, orda senin ateşin kalmış, hangi güzelin yeşillerinde nefsi piknik yapsam ormanım yanıyor.
Hareli demlerimiz depreşir,aşkı ateşe öğreten senli anların kıvılcımları saçılır ta içimden. Yanar dururum , anar dururum.
Bir yalnızlık külü savrulur,üstsüz özlemlerim üstünü kapatır.
-İç sesimizin konserini dinliyor ayrılık. Ağıtlarını sunuyor acıların cadısı. Sen güleç bir ceylandın ürkek dünyanın. Şimdi yalnızlıkların giden kedisi. Gidenlerin hüzün mutfağındasın, kendinden ve yalara kederden mutlu yemekler yapma, yeme peşindesin.
*Leyla gibi kalamadın.Leyla,Mecnun’dan sonra bir gün kendisine aşk cambazlığı yapan birisine ilgi besler.
-Artık Mecnun yok,dönmedi, kavuşmamız nasılsa imkansız. Adam dahası çoğu erkeğin yaptığı aşk cambazlığına inanır saf ceylanım.
-Ona aşık değilmiş, adamın aşk numaralarına o kadar inanır ki Mecnun’dan daha çok kendisini sevdiğine inanır.
-Yıllar sonra gider adama. Adama inanır, dünyasını açar. Gel gör ki iş işten geçtikten sonra anlamış.
-O Mecnun’a sakladığı tenine dokununca anlamış ki her şey yalan, her şey kısacık bir zevk oyunu içinmiş.
*Kendi kendine, erkek ile aşk ne kadar aynı cümlede olur ki?
-Mecnun bir ömür elimi bile tutmadı, elim incinir diye, gözlerime bakmaktan sakındı, gözlerim nemlenmesin.
-Bu da erkek, bu da erkek. Hangi aşk cümlesinde hangi erkek gerçek aşk bilemeden susup ağlamış yıllarca.

-Al’yansını öyle yaşanmışlıkların karanlığında bırakıp susma.
Yırtık düşleriyle farklı mecralar sunan olagelmişliğin şanından olma. Huyunu ruhumuzun içsel derinlerinde bırakanların sonuyuz.
-İşveli bir sen geldi halimin can kavline.Şimdi yaşamak senden sonra başlıyor.Şimdi gelmek senden sonra tanımlanıyor.

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 30.11.2011 00:38:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hayrettin Taylan