Çalarken neyimi kaldırım taşında uludum
Tükürükler yağdı gökten sofuların duâsıydı!
Yaralandı sırtım taşla, kanadım çamurla
Melâmet köpeğiyim, aşkın düşkün avânesi...
Nefesim paslı borudan geçti “Hû” oldu
Dinleyen “itti” dedi, bilmediler: Sır küpüyüm!
Sahipsiz köpeklerin pîriyim meydanda
Kimsesizler sığınağı, Neyzen-i dîvâneyim...
Eşikte süründüm, kapıdan kovuldum
İçerde ney üflerdi altın kılıflı “er”ler!
Ben dışardaki çamurda, nefesimi boğazlayan
Kırık bir kamışım içim yanık tütün!
Sordular: “Neden köpek gibi ulursun?”
“Asıl siz,” dedim, “diz çöküp havlayanlarsınız!”
Melâmî iti, sadakati taşır dilinde
Yalan söyleyen insandan kutludur köpek!
Kemter Abdal’ım ben, neyzen-i pîrsiz
Üflediğim ney değil, kanadı kırık kuştur!
Ölürsem nefesimle üflesinler neyi
Sesimdir o vakit gerçek “Hû” olan...
Kayıt Tarihi : 3.8.2025 04:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!