Melal Şiiri - Ülkü Güven

Melal,
Afyon kokan gurbet,
Zehir içmiş yaprak,
Kara düşmüş duvak....
Her gecesi, ecel nöbeti olan melalin,
En zifir deminde saplıdır bıçak.
Medetkardır mısralar, kalemin kıvrımında.
Aksaktır kelimeler, elemin burçlarında.
Öcünü alır başkentin….
"Unuttum" dediklerimi hatırladıkça, katran birikir müjganımda.
Yık mabedimi Ey Mehlika…
Dağla etİmi….
Bir kız çocuğu ölüyor kollarımda.

Rüzgarın önünde çözdüm saçlarımı.
İstanbul şimarıklığında,
Kuralsız,
Nikahsız,
Tutarsız dokunuşlarla baştan çıktı şiirler.
ve yazık ki,
Rüzgarın önünde çözdüm saçlarımı.

Savurdu beni mesafeler.
Kördüğümlü yolların halifesi,
Teslim alırken yüreğimi,
Kilise kapılarında, ayyaş misyonerler,
Kuğulu parklarda biten hikayeler,
Ve aşkın döl yatağında iki mücrim,
Kahireli kaldırımlara çakıyor topuklarımı.
Yürüyemiyorum…
Cünunun en zavallı yüzü beliriyor fecrin örtüsünde;
Omuzlarım dik,
Başımsa, hala gövdemin üstünde.

Çiğerlerime neşter atan,parkama sinmiş nikotin kokusu,
Ben uyurken, aşkı törpüledi.
Kapımın eşiğinde buz kesen Medine,
Ebu Hureyre’yi terk etti.
Bu yüzden, tüm şehirler aşk delisi.
Tüm şehirler,muhteber...
Isıt zikirlerimi Ya Habbab,
Aç gözlerimi şafağa….
Kurulan artık Ey gözyaşım…
Ve kurtar beni dünya tabutundan…
Kurtar beni....

Melalin kan pıhtısı gözlerindeyim.
Taşlaşmış sineler bilerim.
Benim efganıma uyanır sabah.
Ben her sabah, annemi dilerim…
İki mezar öteden kalkıp gelir Münker Nekir.
Kefensizlerle göz göze gelirim.
Denizler, çoktan çekildi kendi girdabına,
Toprağı çürütecek, ebruli sahillerim…

Ve sen sevgili,
Girmeden evvel gümanıma,
Akıl tarihini şöyle bir yokla…
Aşk, kıyametine koşuyor; şuursuzca.
Veremli şehirlerin, kan kusan muhitlerinde,
Beni sevmeyi öğreniyorsuz,korkusuzca…

Gel…
Peşim sıra gel…
Sesim seni, aynalı bir koridora götürecek.
Saat, gidişini her vurduğunda,
Gök, yıldızlarına,mezar dilenecek.
Hüsrevi hesaba katmadı ayrılık.
Sana,
Bana,
Cümle maşuka,
Birer işkence manzarası çizdi ateş.
Ve yarın için, düne ölüm söyledi güneş.
Lakin,
Silik bir vesikalık bozar yeminleri,
İltica edilen her liman, bir imtihan olur.
Baktığım her yüzde, senin yüzün olur.