Mektuplarım Serisi Şiiri - Betül Başar

Betül Başar
97

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Mektuplarım Serisi

Severken ayrılmak insana neler yapar hiç düşündünüz mü? İnsanın önce yüreği dağlanır usulca, her gün biraz daha ölür içindeki kırılgan yürek, her an gözlerindeki yaş biraz daha sona yaklaşır ve en sonunda acı öyle bir büyür ki o, artık kendi değildir. Kalabalığın içinde yalnızlığı yaşar ruhu, etkilerin içinde tepkisizliği yaşar bedeni ve mutlulukların içinde acıyı görür yüreği...

AH o acı yok mu, mahfeder adamı. İnsanın elini kalbine atıp, söküp atası gelmez mi? Nerden sevdim diye inim inim inlemez mi sessizce?

SEVGİLİYE MEKTUP -I-

İşte ben şu an o haldeyim. Kalbimi söküp atasım geliyor, atamıyorum; konuşup dertleşmek istiyorum ama konuşamıyorum; şiirlerle yaşamak istiyorum sevdiğimi yaşayamıyorum. Sensizliği soluduğum her an kahroluyorum, eriyorum, yokoluyorum. Gülümseyişini, güzel gözlerini ve ille de seni özlüyorum gülüm, yapamıyorum, kopamıyorum, başaramıyorum. Seni bu kadar yoğun yaşarken, sensiz olamıyorum. Sadece seviyor ve sevildiğimi biliyorum. Geceleri seninle yatıyor, güne seninle başlıyorum; yediğim her lokmada seni düşünüyor, gittiğim her yerde seni görüyorum ve ölüyorum sevgili, her an ölüyorum.

İŞte bu yüzden tabulardan, ahlak denen kavramdan, günah denen sınırlamadan ve yasak denen saklanmışlıktan nefret ediyorum. Bu kadar seviyorken seni, beynime dur demekte çok zorlanıyorum gülüm. Hani bazen mantıkla yürek savaşır ya, işte ben o savaşı yaşıyorum şu an. Mantığım sürekli yeniyor ve ben sürekli yeniliyorum. Ne diyebilirim ki; yaşasın tabular, yaşasın ahlak, kahrolsun sevgi...

seviliyorsun, elde değil...

Sahrabetis

****************************************************************
Ve saatler günleri, günler haftaları izler usulca elbette. Zaman, bütün öğrencilerini öldüren zalim bir öğretmen olmakla beraber, bazen de en şefkatli kucak olur gönüllere... Bazı acılar küllenmeye yüz tutarken bazıları da iyice alevlenir, sönmemecesine...

SEVGİLİYE MEKTUP -II-

Bilmem ne kadar zaman oldu seni görmeyeli güzgülüm ama her an, her şekilde aklımdasın. Seni solumadığım, seni yaşamadığım bir saniyem bile yok artık. Gözün seni göremediği yerde rengin anlamı yok; senin sesini duyamadığım an'da, zamanın değeri yok; seninle yaşayamadığım dünyada soluduğum havanın önemi yok...

Zaman merhemini bana vermiyor güzgülüm, yaram kanıyor biçare... Bazen evin duvarları o kadar acımasız oluyorlar ki gülüm, sesime ses vermiyorlar, konuşmuyorlar benimle, hıçkırıklarımı duyuyor ama teselli olmuyorlar yüreğime. Çok yalnızım güzgülüm, sensiz ve sessizim. Suya hasret bekleyen kurak topraklar misali; sesini duymaya, yüzünü görmeye hasret bekliyor bedenim ' gel ' diye.

Gelmeyeceksin biliyorum, gelmemelisin, gelemezsin. İstesen de gelemez, gönlünce sevemezsin.

Aşk, her zaman istediği anda insanın karşısına çıkmıyormuş değil mi güzgülüm? Bazen öyle bir anda ve öyle bir zamanda geliyor ki kapına, apansız iliklerine kadar işliyor adeta. Kovsan da gitmiyor, sövsen de gitmiyor, bezsen de gitmiyor. Olsun be güzgülüm. Yaşadık ya bu aşkı, yaşıyoruz ya hala.... kime ne? Senin içinde ' ben ' benim içimde ' sen' olduktan sonra... KİME NE? ? ?

İnadına seviliyorsun...

SAHRABETİS

************************************************************************
Ağlamak... Bazen bir kadının en büyük silahı olabiliyor bazen ise rahatlaması ve silkelenip hayata yeniden dönmesi için son uyarı... Ağlamayan kadın var mıdır acaba? Erkeğinden ayrılıp da içi parçalanınca ağlamayan tek bir kadın var mıdır yeryüzünde?

SEVGİLİYE MEKTUP - III -

Bugün tam iki ay oldu sensizlikle kardeş olalı... Artık ne telefonda sesin kaldı ne de kapıda görüntün, bütün anılar içimi sızlatacak kadar hızla silinmeye başlıyor zihnimde. Kızıyorum, artık sadece kızıyorum. İçimdeki o güzel yerini kaybetmemek için hiç çabalamamış olmana kızıyorum. Her an nefretim artıyor sana karşı, kızgınım, kırgınım, küskünüm sana. Bitkinim, bezginim, yalnızım şu anda. Sürekli ağlıyorum ve ağladıkça kendime kızıyorum. Yapma diyorum, “yapma, değmez”, “ istese gitmezdi” diyorum, dinletemiyorum gözlerime, anlatamıyorum kendime, sadece ağlıyorum.

Geceleri aniden uyanıyorum uykumdan, rüyamda seni görmek istiyorum ama göremiyorum güzgülüm. Kimseler görmesin diye sakladığım resmine bakıyorum arasıra, hani insanın burnunun direği sızlar ya, benim de sızlıyor be gülüm. Tutamıyorum kendimi ağlıyorum. Bazen koşup gelmek istiyorum sana, telefon edip sesini duymak ve hatta oturup sohbet etmek istiyorum. Aklımda o kadar çok soru var ki sana dair, bana dair, bize dair … Ama öncelikle sana şunu sormak istiyorum; değdi mi güzgülüm? Bir kadını yıktığına değdi mi?

Bitimsiz sevgimin sıcaklığıyla, herşeye rağmen seni seviyorum...

SAHRABETİS

*******************************************************
Ve insan bazen öyle hatalar yapar ki, hatasını anladığında artık iş işten geçmiştir. Sadece çözüm bulmak gerekir, sadece çözüm...

SEVGİLİYE MEKTUP - IV -

Bugün sana bu mektubu yazarken içimdeki acının biraz daha büyüdüğünü hissediyor ve sadece senin de biraz olsun paylaşman umuduyla yazıyorum. Dün, bir cana kıydım sevgili, ikimizin tutku ile aşk ile meydana getirdiği bir cana kıydım. Hayata gelmesine izin vermedim onun, küllenmeye mahkum bir sevginin üstüne bir çocuk inşa edemezdim güzgülüm ve etmedim. Bil ki sana ihtiyacım vardı dün, bil ki senin adını sayıkladım her an ve bil ki seni aradı gözlerim... ama... yoktun...

Şimdi neden sana yazıyorum bunu bilmiyorum; belki canımın acısını senin de hissetmeni sağlamak ya da belki senin de acı çekmeni garantilemek amacım... bilemiyorum.

Çok korkuyorum sevgili, gittikçe kendimden soğuyor bedenim, gittikçe seni de unutuyorum, sensizliğin yıkıklığını da... Tahminimden daha çabuk çıkıyorsun hayatımdan, siliniyorsun her an benliğimden, kahroluyorum. Kendi küllerimden yeniden doğacağımı hissediyorum ve inanmazsın belki ama bedenimden bir can koparttım, şimdi yeni bir can kazanıyorum. Yeni bir kadın doğuyor benden, daha güçlü bir kadın, daha sert daha zor ve daha 'senden uzak '... Ben doğuruyorum ama sen yarattın onu, sen hayat verdin bu kadına, sen sebep oldun dünyaya gelmesine. Ne diyebilirim ki güzgülüm, teşekkür ederim. Benden aldıkların ve bana verdiklerin için.

İçimdeki kırıklığa ve silinmeye başlayan anılarıma rağmen hala seni seviyorum...

SAHRABETİS

*********************************************************************

Zaman geçtikçe özlem artar ve sağlıklı düşünemez olur beyin artık sadece onu düşünmeye başlarsın ve karşı tarafı suçlama hatta mümkünse kullanıldığını iliklerine kadar hissetme zamanı gelmiştir artık.

SEVGİLİYE MEKTUP –V –

Güne yine seninle başladım güzgülüm, gözümü açtığımda inanki karşımda sen vardın. Hiç yataktan kalkmak istemedim o an, sadece gözlerimin önünde olmanı ve sadece benimle kalmanı istedim. Hatta o sırada çalan telefona lanet ettiğimi de itiraf etmeliyim; seni benden ayırdığı için.

Biliyor musun güzgülüm, dün seni düşünürken aslında sensiz de yaşayabildiğimi farkettim, elbette canım acıyor ve elbette seni özledim ama YAŞIYORUM. Sana inat, gidişine inat yaşıyorum ve biliyor musun güzgülüm her an içimdeki sevgin yerini nefrete bırakıyor. Kızıyorum sana ve istemiyorum gelişini. Amaaan sensiz de yaşıyorum işte güzgülüm, öyle ya da böyle. Hatta bazen şüphe ediyorum sevginden, “acaba” diyorum “acaba beni hiç sevmedi mi, seven böyle yapmazdı” diyorum. Gitmezdi seven erkek sevgilim, gitmezdi. Dikkat ettin mi hiç güzgülüm, hep ben çabaladım sana ulaşmak için; ilk mesajı ben attım, ilk mektubu ben yazdım, ilk ben aradım seni – her ne kadar konuşamasam da – ve ilk ben “özledim” dedim. Kadın olmanın verdiği duygusallıkla yaptım belki bunları, belki de senin sevginden daha büyük bir sevgiyle sana bağlı olduğum için... bilemiyorum. Tek bildiğim, hala içimdesin, kanımda zehirlemek istercesine akıyorsun ılık ılık ve hala beynimdesin. Bazen kaçıp gitmek istiyorum buradan; gitmek... nereye ve nasıl olduğunu düşünmeden sadece gitmek ama neçare güzgülüm... Bu beyin ve senin için çarpan kalp bende oldukça nereye gideyim? Her zaman seni de yaşıyorum içimde, seninle nefes alıyor ve seninle ben oluyorum sanki. Ah güzgülüm, gitmeyecektin, sevdiğimi bile bile sevdiğini söyleye söyleye gitmeyecektin. Yarım bırakmayacaktın beni, acıtmayacaktın sol yanımı, kanatmayacaktın bu yarayı...

Senden nefret ettiğini söylese de sözlerim yine de seni deli gibi seviyorum....

SAHRABETİS

*************************************************************************

Yaşarsın, kalbimin kızıl saçlı bacısı
en fazla bir yıl sürer
yirminci asırlarda
ayrılık acısı....

demiş Nazım Hikmet... Ne kadar da doğru demiş...

SEVGİLİYE SON MEKTUP

Günlerdir sana mektup yazmadığımın farkındayım, yoksa haftalar mı oldu... bilemedim. Ne farkeder ki? Bu zaten son mektubum güzgülüm. Bugün seni silikleşen hatıralardan kurtaracak ve yeni hayatında özgür bırakacağım. Ben mi? Beni hiç sorma güzgülüm, yarı sen yarı ben olduğum uykumdan uyanalı haftalar oldu. Artık kocaman bir 'ben ' oldum belki bir tutam da sen... Ve karar verdim gülüm sensizlikle kalmaya, sensizliği sevmeye, hatta belki seninle geçen günleri hatırlarken gülümseyebilmeye... Belki zor olacak, belki kolay ama olacak be gülüm. Olması gerektiği gibi hatta olması gerektiği kadar olacak herşey. Ne aşk, ne tutku, ne vazgeçemeyişim ne de yalnızlığım olacak artık eskisi kadar, dev gibi... Kaybettiklerini sen düşün artık gülüm, geride bıraktığın elli koca yılın yanına seni çok seven kadını da ekle. Sana hergün gülümseyen, bir gülüşün için çırpınan ve mutlu olman için herşeyi bırakan kadını da ekle. Ne kalmış sana? İyi hesapladın mı? Eğer benden sana kalan birşey varsa, üstü kalsın bitanem. Üstü kalsın...

Hoşça kal... Hoş kal...

SAHRABETİS

Betül Başar
Kayıt Tarihi : 3.12.2008 21:49:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Çoook eskiden yazılan ama kalpten gelen serzenişler...

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Yakup İcik
    Yakup İcik

    ' Severken ayrılmak ' sanirim en derinlerde hissedersin bütün acilari...
    umarim her sey gönlünüzce gelisir hayatinizda...

    Cevap Yaz
  • Çiğdem Nalçacı
    Çiğdem Nalçacı

    Çok güzel bir çalışma eminim bu çalışmanızda herkez birşeyler bulmuştur kendine göre tebrikler arkadaşım.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (2)

Betül Başar