Solgun sarı lambası kendini bile aydınlatmayan
bir İngiliz otelinden yazıyorum sana...
Ruhum küçücük avuçlarına bile sığabilecek kadar daraldı.
Nefes alıp vermek bile nadiren geliyor aklıma.
Sanırım yavaş yavaş ölüyorum.
İlkin ayaklarımdan başladı morarmalarım.
Tenimin soğukluğu boğazıma kadar dayandı.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman