Mektuplar-32 (M.S.) 01/01/2006

Önemsiz bir yere yazılmış hiçbir sözümüz yok.
Önemli bir yere yazılmış hiçbir değersiz sözümüz yok.
En algılanmış halisin aşkın.
Anlaşılmış tek anlaş.

Sorularımızdaki cevaplar.
Ömrümüzün en rahat yeri.
En kısıtlanmamış sözlerimizden.
Ardındaki yıkıntılarda tozlanmadan.
Sermek dildeki sese.
Suallerimizdeki sualler.
En temiz hali cevapsızlığımızın.
Hiçbiri ağrılarımızda sebep olmayan.
Tarihimiz.

Uzaklığın.
Ölmenin en meşru yeri.
Kabulu makbul.
İtirazsız.
Doğrulanmak her sana.
Asilce.
Katledebilircesine kendimizi.
Sadakatlimiz olmak.
Kesince.
Adımızın ilk harfi kadar mertçe.

Biçimlenmemiş zamandayız daha.
Düşünüşmek yapışmış her yerimize.
Ne kadar uzunsa da bir diğerimizdeki bakış.
Aynı noktasındayız virgüllerin.
Şekli şemalsiz bir ayrılık içimizde.
İkimizin ilk çarpışması hâlâ göğsümüzde yakılı duran.

Zamandan zaman çalıyorum sana adaklanmış.
Seni sevmeyi borçlanıyorum ahirete.
Hayır işlemek seni sevmek.
Arınmak.
En derin fikrin üstünde.
Girilmemiş bir renk seni sevmek.
Her sevmek seni sevmek.
Seni.
Sevmek.

Nasıl uyur bu dünya.
Hava nasıl kaybolur.
Su nasıl kaçar.
Sen nasıl yoksun.
Sen nasıl yoksun.
Sen.
Nasıl.
Yoksun.