biliyormusun can....ben insan olmayı becerebilmek için insanlardan uzak durmayı yeğledim hep...ve sevmeyi kendime bir elbise gibi giydirdiysem bile sevmenin gücünü hiçbir güzelde göremedim...onun içinde çok duygusal biri oldum...çünki benim davranışlarımın yansımalarını başkalarında görmeyi istedim ya da kırılmadan kırmadan insanlardan uzak durabilmeyi öğrendim yanlızlıktan...
senleyim...dört tarafı dev çiçeklerle örülmüş bir hapishanede...ve kendimi uzaklaştırdığım bir toplumun da içindeyim...kendimi onlardan soyutlamak yerine çoğu kez hayatı ve onların pervasızlıklarını ti'ye alıyorum...biliyorsun ki kendime ait ne bir işim ne de bir taşınmazım var ama ayaklarımın üzerinde durmak için çalışmayı becerirken paranın ve zevkin sonsuzluğuna inanmadığımdan ailemin sahip olduklarından kendime yeterim diyip düşlerime,aileme ve kitaplarıma önem veriyorum...bazen keçiler geliyor ama olsun diyorum...keçi olmak için çalıya çıkmak gerekmez ot da yesem olur diyorum...yani elimdekinin değerini bilerek yaşıyorum can...
insan bazen yolda giderken bir karıncanın peşine düşmek istiyor...ya da kafasının üstündeki buluta çıkıp aşağıları izlemek...ve yahutta ruhunu yaşadığı şehrin en yükseğine koyup cesedinin onun içindeki haraketlerini yorumlamak...hani bir çiçek tohumu olursun bir fidancının elinde...saksı sahibi olursun önce...sulanır ve itina gösterilirsin...ve bir gün bir başka el alır seni eline ve toprağını değiştirir önce ve köşeye hapseder seni ya da bir pencereye...ben hiç böylesine değerli olmak istemedim biliyormusun...itina istemedim...istediğim tekşey güzelliklerimin görülebilmesi ve ona göre sıradan muamelelerdi...ama bunu isterken sevdiğim insana işte o çiçek muamelesini yaptım hep...itinalaştım onda yalnız hiç evimden çıkmasın toprağı değişmesin istedim...ya da hayal ettim böylesini...sanırım oldu...içim dışıma uydu ve ruhum mutlu sayende...
SENİ SEVİYORUM...
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta