işte yine günün belini kırıyor akşam
ve sen kırlara benzersin günün bu saati
çıkarmamışsan çiçekli elbiseni.
I
hatırla ve sıkı tut:
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
bir jeton
yanağıma getiriyor da yanağını
kokunu rüzgara salsan
bana getirmiyor.
Ayrılık konsunun ayrıksı işlendiği bir tema. Yazım ve imla kurallarına uymadan yazılmış bir şiir . Ama benzetmeleri, imgeleri anlamca anlaşılır ve mantıklı olması sebebi ile sürrealist bir şiir değil.
Şehirlerde tutunamamış taşralının bakışından yadsınan kentli bakışın ve özlenen sevgilinin öyküsü kente alışamama duygusu başarılı bir şekilde sezdirilmiş.
Şairinin duyumsamalarını aktarma ve betimlemede başarı gösteren bir şiir. Şiir duygu yoğun bir yalnızlık öyküsünü tuttururken türkülerden aldığı ilhamı serbest şiirin kaideleriyle sentezlemiş.
Bana göre şiir ve şair başarılıdır.
tebrik ederim.
Bu adam ve şiirleri bu gece topumuzu halletti..site çökse de gidip uyusak:))))))))))))
yeniden geldim şirin başına...suçlu gibi hem de!..nedenim yok, kimseleri öldürmedim ama, içimde bir bıçağın keskin yüzü; kanıyorum...
ne gül oldum üşüyecek
ne de gülizar...
bahçemin kıyısında
bulanık bir su akar...
düşer yüzüm içine!..
ah yar!..
çekip alsana beni oradan
seyrime bakacak ne var!?
of ya, dertlendim yine...müsebbibimdir Tenekeci işte:)))))
Hâkim Bey,
Ne avukata ihtiyacım var
Ne de savcıya
Savunmam vardı ya
Olmak ve olmamak üstüne kurduğum:
Şu, daha dünkü
Bu...
Bu bencillik diye düşünüyorum
Bir mısraya yenik düştüm; bugünkü...
Bezden bir annenin yokluğunda bu akşam
Salondan çıkarılmak artık talebim
Burası çok soğuk, ben, üşüyorum;
Sözün bittiği yerdeyim çünkü...
yoksun ya,bezden anne
yapıyor öksüz
öpmek için kendisine.
Beni ağlatmaya ne hakkınız var dı? sizi kutlarım, yüreğinize sağlık.
Çok...çok güzeldi.
Günün şiirini kutluyorum .
nasıl da yakın geldi şiir, şu anki ruh halime!..
yoksa eğer bir annenin annesi
öksüz sayılmaz mı yine...
kalabalıksa kalabalık trafik
mezarlığa uğrayın taksiler
annemi getirin bebeğine...
kutluyorum,sevgili Tenekeci'yi..sevgi ve saygılarımla...
şiir!..
ne güzelsin sen......
Etkileyici ...Yürekten kutlarım..
Bu adamı okuyarak ölebilirim.. Arada bir de Zarifoğlu.. Sonrası yâsin..
Çok çok ve çok yazıp abuk ve sabuk olasım var..
Kır be putları ibrahim!
akşam yatanın sabah şair olarak uyandığı -anlamak için filozof olmam gereken- bu ülkede ismi dillere dolanmamış iyi bir şair ibrahim tenekeci...
yağız bir delikanlı...şu sıralar milli gazetede yazıyor.
''kırklar'' adlı derginin de esbab-ı mucibesi.
şiire yeni başlayan gençler için kanaatimce bir mürşid
dolaştığım bir sürü kitabevinde, bir tek eserini bile bulamadığım, uzun uğraşlar sonucunda bulduğumda da 'iyi ki bu kadar aramışım' dedirten şair.. eve gelene kadar yolda kitabını yarıladığım şair
bir çok işe girip çıkmış içli şair..ilk şiir kitabı üç köpük dergah yayınlarından çıkmıştı..şehrengiz dergisinde de günlükleri yayınlanmıştı.. günlükleri kaleminin maharetini göstermeye fazlasıyla yetiyor
bir ara verem olmuştu bilmem şimdi nasıl..
'bense gülmüştüm oysa
ormancının verem olduğunu duyduğumda'
kitaplarindan birini mükemmel olmak yakişmiyor insana diye imzalamiş şairdir..
'eline sağlık tanrım, leyla çok güzel olmuş
tanrım eline sağlık, dünya da güzel olmuş
keşke biraz ölmesem'
'peltek vaiz', 'güzellik uykusu', 'üç köpük', 'giderken söylenmiştir' kitaplarının şairi.. en son verem olduğunu duymuştum..umarım iyileşmiştir...
'rabbim sen olmasan kimin aklına gelirim ben' diyen rahatı kaçmış yazar
Bu şiir ile ilgili 47 tane yorum bulunmakta