Bilmemen gerekenleri ben kendime gecelerce tekrarladım. Zaman zaman ruhum, yıkılmaya yüz tutmuş, ahşap bir binanın tozlu merdivenlerinde düşünüyor; yokluğunun sancısının, varlığının başkalara sunacağı acıyla kıyasını. Bencil dürtülerimin yalan, kalbimin bağlılığının,ardından özlemle baktığım kadar dürüst olmasını kabullenmek istiyorum. Aksi olsa da ve yine olmasa da biliyorum;
Biz boğulduk düşlerimizin içinde...
Kollarından çekip bir başkasının, bedenlerimizi kurtaramayız.
Başımı duvara dayadım. Yağmur sakin yağıyor. Avuçlarımı göğe açıp damlalara dileniyorum ve artık ağlamıyorum. Geceye saklanıp, pencere altında, yağmurdan daha sessiz,ağlamak isterdim. Hayaline sarılıp uykuya dalmayı... Kalbimi hayalinden uzak tutuyorum!
Sen güne sorarsan; 'kim? ' diye. Bu aciz ayrılıktan kimdir dimdik kalan? ...
Gün sana adımı, sabah rüzgarıyla hatırlatmasın! Sömürülmüş rüyalarında adım; 'gözyaşı' ve ben güçlüyüm her hüzün sonrası.
Sen mutlu kalmalısın!
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim