tanımsız bir noktada durmuş kendimi arıyorum. az önceydi...belki yıllar önce. seni görmenin, sesini duymanın şaşkınlığı ve şanslılığı içinde sarhoşum. yaşadığım bu sarhoşluk saçlarından doluyor içime.
zamansızlık içine düştü gönlüm. seviyorum gülüm. seviyorum...benliğimi, bencilliğimi bırakarak ardımda, dönüşsüz bir yolculuğa çıkıyorum. dilimde ‘turnalar’ türküsü, denizlerimi okyanuslarına katıyorum. gönüllü sürgünlere gönderiyorum düşlerimi. içinde sensiz, senden izsiz bir tek anın olmadığı düşlerimin dalgasında sürüklenip çıkıyorum kıyılarına. senin yoğunluğunla ıslak, çağıran bakışlarınla çıplak...tırmanıyorum dik yamaçlarını.
az önceydi. belki yıllar önce...dolaşarak bütün eski kentleri, kendi kentimizi kurmanın özlemi ve telaşı içinde düştük yollara. çok uzaklara sensiz olan ben, bensiz olan sen bulutlara yazdığımız mektubumuz, rüzgara verdiğimiz sesimizle geçip bütün dağları ovaları kendi kıyılarımızda sarmaş dolaş düştük sularımıza, sarmaş dolaş dalgalarımıza.
gözlerini düşündükçe unutuyorum yoklukları, hiçliği. bizden izler buluyorum bütün kitaplarda, şarkılarda, yazıtlarda, söylencelerde. bizden izler görüyorum bütün kalıntılarda. kendi tarihimizi okuyorum geçmişte. ve yeni bir tarih yazıyorum seninle başlayan. kendi tarihimizi...ikimiz...
09.04.1998
Menemen
Ne zaman güneş doğacak bilmiyorum
Mavi denizlere mor dağlara karşı
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bildiğim bir şarki var onu söylüyorum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta