Bu kente bu gece masal anlatan masalcı dedeler gelmedi, yokluğumun ve yokluğunun yıldönümü... Bir sonbahar akşamıydı kaygılarımızın peşinde koşmaktan yorulmuş, sığınacak bir liman aramaktaydık... Oysa ilkokul sıralarında kalan tebeşir kokulu hayallerimiz vardı. Çocukluğumun sinsi gölgesi iç cebimde saklı durur hep. Onun da hayalleri vardı... Tıpkı sana benzeyen sonbahar saçlı... Gittin dönülmez yollarda kayboldun ve bir daha olmamalısın...
Bu kente masal anlatan kimse kalmadı bu gece, çünkü bu kentte yaşayan insanlar hep masal kahramanıydı. Öfkemizi yapıştırıp ta gökyüzünün koyu lacivert çehresine, gülüşlerimizi alıp gitmeliyiz, tıpkı senin gibi. Öyle yapmalıyız değil mi? Yorulduğumuzu anladığımız zaman kaçmalıyız.
Kaçmalıyız...
Kaç.
ma.
lı.
Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Devamını Oku
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız