Bugün git,
Denizi seyret benim için.
Seyrederken şaşma
kayalara olan hırsına.
Elinde değil.
Ah bir elinde olsa
durduracak dünyayı öfkesi.
Kimseler anlamaz dilini.
Neden coşar deniz?
Yok, alçak basınç,
yok, yüksek basınç,
lodos rüzgârlarıymış.
Hepsi laf, hepsi zırva.
öfkesini kusar o kayalara.
Ah dostum…
Hiç görmedin deme, denizi bu gözle.
Git. Bugün git.
Benim için seyret
köpük, köpük coşan denizi.
Kayalardan yükselen özgürlük sesini
demir kapının ardından duyardım.
Son dalgalar savaşma diye bağırıyordu.
Bilirsin beni
coştum deniz gibi.
Gardiyan falan görmedi gözüm.
Dört duvar arasında çınladı savaşa hayır sesim.
Ne mi oldu?
Hücredeyim şimdi.
Buradan duyulmuyor denizimin sesi.
Sen git, seyret.
Benim için dinle sesini.
Eşlik et,
sende coş.
Bağır, bağırın.
Kullanılmadan, sömürülmeden bağırın.
Duyayım hücreden sesinizi.
Çınlasın, büyüsün,
büyüsün ki duysunlar.
Duysunlar ki ölmesin çocuklar.
Diyeceksin deniz coştu.
Hatta delirdi.
Duymadı yine katiller.
Sus!
Deniz bizim değil mi?
Toprak bizim değil mi? ,
Evlat, evlat bizim değil mi?
Bağırın, çağ çağ çağlayın.
Köpürün ve büyüyün.
Büyüyün ki! Duysunlar.
Duysunlar ki ölmesin çocuklar.
Kayıt Tarihi : 19.3.2008 04:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
2003 / Antalya
TÜM YORUMLAR (1)