Konuşurum her şeyi, konu aşk olunca dilsizlik sarar beni. Yazarak anlatmayı denedim. Çok çektim anlatama yeteneğimin olmayışından. Yaşanmışlığı anlatabilirim, duygularımı asla..... Söz konusu benim yüreğimse, garip bir sessizlik sarardı içimi. Üçüncü sınıf yabancı gibi gelir süslü cümleler. Bu aşkta öğrendim yazmayı. Yazmak: bir şekilde yardımıma koşuyordu. Yazdıklarımın ilk anlamı kendimi ifade edişim. Yaşamın kısalığını biliyordum, yarının hiç olmayışını. Aşk: amaç-mı, araç-mı bilmiyorum. Lakin ben her ikisinide kullanamadım. Farkettiriciliğini keşfettim. Bu da bana yeter. Zamanı yavaşlatan farkettiriciliği. Sanki dingin, hafif meltem esintisinde bir göl yüzeyinde sırt üstü yüzer gibisin. Zaman ağırlaşıyor. Hızlı hareket eden karıncalara inat, bir günlük ömrü olan kelebeklere inat. Ağırlaşıyor zaman.
Susturuyorum her şeyi. Yüreğimi, gözlerimi, suskun cümlelerimi. Anlıyorum ki insan okudukça değil, yazdıkça kendisiyle karşılaşıyor.
Bahar KeyikKayıt Tarihi : 29.1.2008 15:23:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yarım kalmış mektuplar......... 2004 İstanbul
![Bahar Keyik](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/01/29/mektup-272.jpg)
yüreğini farkettiğinde...
etkileyici bir çalışma...
saygılarımla...
TÜM YORUMLAR (1)