Ne kadar bu yazdığım son mektup desem de…
Noktayı koyduktan sonra bir şeyler depreşiyor içimde. O yüzden öyle ki sana yazacağım mektupların bir sonu olmayacak ve belki unuttuğun bir şeyleri hatırlatmak isteyecek ellerim..
Bana geldiğinde kimsesizdin.
Her şeyin tam takırdı, oysa sen hep yarımdın daha doğrusu sen sen değildin.
Arkasına saklandığın elbiselerin sana yalnız olmadığını söylüyor ve sen bu yalana göz göre göre inanıyordun. Bir elinde dumanlattığın sigara bir elinde boştu oysa.
Her şeye ağlıyor her sözde bir dip not arıyordun.
Ellerimi istedin benden, önce çekindim sonra ne olacak diyerek bağladım beline artık bir kişi daha eklenmişti kulaklarındaki karmaşık seslere. Sen her seferinde karıştırıyordun ben ve başkalarının sesini. Aslında ben dâhil herkese aynı bakıyor ve beni bile aynı kefeye koyuyordun gizlice.
Oysa ben…
Sana aldığım güllerin dikenlerini bile kestiriyordum, olur ya benim yüzümden elin kanar diye.
Sen her şeye evet diyor beni hep tanıdığını söylüyordun. Aslında sen seni bile tanımıyordun beni tanıyana kadar. Sevdiğin her şeyi karıştırıyor gözlerime bakarak yalan söylüyordun..
Bense sana inanır gibi davranıp seni bambaşka bir dünyaya sürüklüyordum.
Uçsuz bucaksız denizlerde küreksiz sal misali. Bunu bildiğim halde savaş veriyor ve nefesim ile yürütüyordum yelkensiz gemiyi.
Ne zor…
Ne kadar zor…
Hiç birini düşünmeden set örüyor ve nefesimi bir başka yarınlar için saklıyordum.
Ne için… Kimin için…
Aslında kocaman bir hiç..
Şimdi ismini duyduğum anda kin'ime yenik düşmemek için savaşıyorum. Hayat ne garip değil mi?
Bana geldiğinde güneşte üşüyen bir yüreğe sahiptin..
Sebebi; çok şey yaşadığını zannedip her şeyi bildiğini öne sürmendi.
Ben söyliyim..
Sen daha alfabeyi yeni öğrenen bir çocuktan farksız ve yaşamın ne anlama geldiğinden habersizsin.
Büyümelisin…
Yâda olduğun gibi görünmelisin. Çünkü yalancı her gülüşün tebessüm yerine yanaklarına allık bırakıyor.
Ne garip bir şey..
Bir önceki mektupta seni saklıyordum şimdi sana eksik yanlarını söylüyorum..
Haa… seni hala sevdiğimden değil…
Zaten geldiğinde üç bilinmeyenli bir denklemdin. Ama zor olsa da kısa zamanda sen kendini çözümledin…
Buda bana seni tanımadığımı, gördüğüm sen değil sıcak bakışlarımın karşısında eriyen bir kar tanesiydi…
Yazık.
Her şeye yazık.
En önemlisi sana harcadığım zamana yazık.
''Yalana inandım.
Yalan olduğuna inandım..
Ama hiçbir zaman bir yalan olarak yaşamadım''
Kayıt Tarihi : 9.6.2009 17:46:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!