Aradığımız ne varsa hayatta, birgün bulabileceğimiz bir büyüde sunulmuyor mu yaşam şahsımıza? Mükemmelliği öyle net görebiliyorum ki bunu herkesin adına dileyebilirim. Yok olmak ya da var olmak, birçok şeye anlam vermek ya da anlamsızlaşmak.. böylesi uzak imgeler bile sonu olan bir sonsuzda tamamlayabiliyorlar birbirlerini.. peki ya sen ne kadar kusursuzlaştırıyorsun aklından geçen her fikri, ne kadar birbirine uyduruyorsun? Yoksa çoğumuz gibi, hayattan neler umman gerektiğinden emin değil misin? sorunsuz bir aşk, çok para, sonuna kadar, bıkana kadar eğlenmek, yok olmak.. ya da tek istediğin sadece kaygısızlık mı, kırılmaktan korkmadan yaşamak mı?
Bilmiyorum.
Peki sen biliyor musun?
Dönüp ardına baktığında pişmanlıklarınla gözlerin mi doluyor ya da 'Ne olursa olsun bunlarla büyüdüm, yaşamışlığımdan pişman olmamaya söz verdim ben'. diyerek sıyrılabiliyor musun geçmişten kalan yorgunluğundan?
Gözlerinde ışığı gördüm. Umudu gördüm ki, bu umut çok eski. Belli ki uzun zamandır için de, belli ki seni var olmaya itiyor. O halde bırakma ama yolunu iyi seç! İyi ya da kötüdür elbet ama mutlaka gridir herşey. sen beyazı görürsün, ben siyahı.. Sen beyazsındır özünde bir başkası kalbini kapkara zanneder. Ne olursa olsun içindeki; kırılmaktan korkma, kırmaktan korktuğun kadar ve kır bu bütün düşmanca (doğru ya da yanlış emin ol bilmiyorum.) hakkında konuşulan siyahlığı..Sen öyle ki yıldızlarla yarıştırırsın parlaklığını ve görmek istemezsin sana ışık tutan binlercesini aynı benim gibi ve birçok biz gibi.. Peki ya yanılıyorsak, sonsuz bir övgüyle sarılıp geceye, karanlığı en iyi dostumuz sanıyorsak. Umarım birgün yenilmeyiz bu sebepten değil mi! ? Berrak bir melodiyle kendini korkulara bırakan...
Seni anladığımı her defasında dile getirmekten sıkılmayacağım. Ve yaşama dair korkularının derinliğine rağmen olağanlığını, sukunetini koruma isteğinin ne kadar güçlü olduğunu senin kadar çözümlemeye çalışmayacağım. Seni ne kadar güçlü kıldığını da..
Amacın göğe uzanmaksa vazgeçirmesine izin verme kaygılarının ve gecene uzanan gri bulutların. Uzansın ellerin ve sığın, neyi istediğinden emin ol! bir an olsun şüphe etme ve dile.. Bırak rüzgarına emeklerinin ve umudunun gölgesinde büyüsün tüm dileklerin.. Sana rengarenk bir yol bıraksın sen bu yol da yine beyaz kal! Beyaz kal ki tüm renkleri görebilesin. :)
Şimdi ben de soruyorum kendime neyi dilemeliyim en sevdiğimden, bence özgürlük düşünülmesi gereken hiç bir sorumluluk, kaygı olmamasıdır. o halde özgür değilim. Özgürlüğü ise dilemeyeceğim. Sen de dileme! Seni de dilemeyeceğim yani artık dilemeyeceğim.
böylesi çok daha güzel, uzak, üzücü fakat düşünmem gereken sana dair hiçbir sorumluluk yok. Yine de kendi adıma değil ama senin adına ne dilemem gerektiğini biliyorum. İyi olmanı, başarılı olmanı, sana zararı olacak hiçbirşeyi isteyip de yorulmamanı, pişman olmamanı, sevmeni, sevilmeni ve gözlerinde ki ışığın daimi olmasını.. Bu gün benim doğum günümdü şu an saat gece on ikiyi geçti yani bitti. Ama ben dileğimi tuttum.. Kendine iyi bak olur mu?
j`aime beaucoup encore le bleu...
01.02.06
Kayıt Tarihi : 5.5.2006 15:16:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Tuğçe Karasüyek](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/05/05/mektup-1-10.jpg)
gibi sanal iletişim ortaya çıkınca hayat hızlandı,,çabuk okunacak, çabuk düşünecek,çabuk yazılacak şeylere yöneldi insanlar,siz farklı olmalısınız.
TÜM YORUMLAR (1)