Üşüyorum sınır çizme ruhuma.
Devrim düşmüyor çoğu zaman bahtıma.
Usandım,edilgen cümleler kurma bana.
Sen ey aymazlık sarhoşu.
Buyurgan ve mütevazı bir üslup, mirasım.
Köklerimde kaknüs edalı bir Yunus
Molla kasıma hikmet öğütler.
Aşk, çoğu zaman pusulasıdır
Gökçek bakışlı şehir kaçkınlarının.
Adımı sorma.
Künyemde, kaçak yazar.
Bilinçaltımdan atladım sınır, tırmalar ruhumu.
Ey bigâne, aşkın okunu okudun mu?
Hüsn ü aşk çığlık attı: yangın var!
Var sen mağlup olmuş say Galibi.
Kapital yürek aşüfteye.
Elbet bir kundura fırlatacak bulunur.
O tahtı mel’aneye.
Gittim… Şiir söyledim.
İhbar sayıldı.
Kaçak saydım kendimi şehirlerden
Kaç ak saydım saçlarımda unuttum.
Unuttum sayma efendimin gül edasını.
Sedasını duydum şiir ülkesinde.
Ülkem ülküm olsun dedim.
İsmail ”sahi ben biraz ölsem.” dedi
Ve dirildim ismailleyin bir ölüm uykusunda.
Düşmüyor çoğu zaman bu gövdeye, bu medeni duruş.
Düş mü, yor sen bu şehevi susuş?
Oysa bir Yusuf’tur Kenan’da,
Yırtılan gömleğin sahibi
ve iffetli susuş.
Selahattin’i kucaklar kalbim Kudüs kuytusunda.
Sancıtan bir ihanettir şimdi savaş, bu medeniyet kuyusunda.
Ve geldim şehrin surlarında durdum.
Tufana saldı Tarık bin Ziyad.
Endülüs sularını.
Sularını içirmez mi ya rab zaferin, coğrafyama?
Yama üstüne yama vurdum yırtılan döşüme.
Döşeme ustası değilim.
Acemiyim,
medeniyet kaldırımlarında.
Aşk okudum hüsnünde Galib’in.
Haber verdi bana.
Dünya dönecek bir gün gül diyarına.
Sır değil bak, söylüyor senin de kalbin.
2006
Kayıt Tarihi : 19.4.2019 17:38:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Yıldız 6](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/04/19/meksika-siniri-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!