* Mekke-i Mükerreme * Şiiri - Şükrü Atay

BELEDÜ’L-EMÎN

Beytullah'ı gördüm, şükürler sana
Nasip ettiğin için, görmeyi bana
Sana kavuştuğum, o ulvî ana
HUZURUNA GELDİM, BUYUR YA RABBİM
**********************************
Şu gönlüm aşkınla, yanar dururdu
Kur'an'ı Kerîm'de, Mevlâm buyurdu
Yüce Nebî'siyle, bize duyurdu
DAVETE İCABET, ETTİM YA RABBİM
**********************************
Hacer’ül Esved'i, Beyt'in kalbine
Kabileler koydu, bez üzerine
Nebî'miz bıraktı, onu yerine
EMRİN ÜZERİNE, GELDİM YA RABBİM
**********************************
Makam-ı İbrahim, hemen önünde
Mevkisi yücedir, Rahman gözünde
İki rekât namaz, kılıp dizinde
HERŞEYİMLE SANA, GELDİM YA RABBİM
**********************************
Lebbeyk nidasıyla, tavaf yaparak
Hacer’ül Esved'e, selam durarak
Duâ, niyâzlarda, hep bulunarak
GELİP SANA TESLİM OLDUM YA RABBİM
**********************************
Hacer-ül Esved'le Rükn-ül Yemâni
İkisi arası, cennet bahçesi
Peygamberlerdendir, medfun nicesi
KÂBE-İ ŞERİF'İN, SENİN YA RABBİM
**********************************
O müşrik kulların,iman etmedi
Putlara tapmayı, hiç terketmedi
Resûlün sözünü, hiç dinlemedi
SENİN HİÇ ORTAĞIN, YOKTUR YA RABBİM
**********************************
Sen ki bilmektesin, kalpten geçeni
Hayrı bırakarak, şerri seçeni
Görmekte gündüzü ve de geceni
ZAHİRİM,BATINIM, SENSİN YA RABBİM
**********************************
Hacer annemize, sundun Zemzem'i
Nimete doyurdun, cümle âlemi
Levh-i Mahfuz'dadır, yazan kalemi
AMADEYİM SANA, BUYUR YA RABBİM
**********************************
Gar-ı Hira'daydı, secdeye vardı
Cebrâil'i gördü, benzi sarardı
En yakın dostuna, koşarak vardı
HÂTEM'ÜL ENBİYÂN, SENİN YA RABBİM
**********************************
Cennet-ül Muallâ, eşinin kabri
İlk iman edendi, çarpmıştı kalbi
Hiçbir penahımız yok senden gayri
ÇAĞIRDIĞIN İÇİN, GELDİM YA RABBİM
**********************************
Vazgeç ne istersen, iste dediler
Yüce Peygambere, ezâ verdiler
İnananlar senden vazgeçmediler
ÂLEMLERİN RABBİ, SENSİN YA RABBİM
**********************************
Safa Tepesiyle Merve arası
Hacer annemizdi, oğlun anası
Zemzem'le şifayı, buldu yarası
BAŞKA SIĞINAK YOK, SENDEN YA RABBİM
**********************************
Oğlunu Allah'a kurban ederdi
Rabbi İsmail'i zâyi etmedi
Onun yerine koçu gönderdi
RAHMAN,RAHÎM OLAN, SENSİN YA RABBİM
**********************************
Hicrette üç gece Sevr Dağında
Örümcekler vardı, hemen ağında
Güvercinler ise kuş yuvasında
GİZLEYEN ONLARI, SENDİN YA RABBİM
**********************************
Arafat'da Âdem Havva buluştu
Duâlar ederek affa kavuştu
Vedâ hutbesinde, Nebî konuştu
HAMD MAHSUSTUR YALNIZ, SANA YA RABBİM
**********************************
Mescid-i Haram ki, bu şehirdedir
Tam kalbinde olan ise Kâbe'dir
Hakk orda sevaba, yüzbin kat verir
BEREKETİ VEREN, SENSİN YA RABBİM
**********************************
Bizimde annemiz, oldu Âmine
Beledü’l-Emîn'e, ve el-Emîn'e
Cümle âlem kurban, senin emrine
NİMET DE,MÜLK TE, SENİN YA RABBİM
**********************************
“Muhammedü'l-emîn”, orda yetişti
Vazgeçmem Hak dinden, aslâ demişti
Hâtem'ül Enbiyâ, Hakk'a erişti
AHLÂK-I HASENE, VERDİN YA RABBİM
**********************************
Bilal-i Habeşi, bağrındaki taş
Allahü Ekber der, gözlerinde yaş
Resûlü Zîşan'a, verecekti baş
NİCE CANLAR FEDÂ, SANA YA RABBİM
**********************************
“Bî’at-ı Rıdvan” ki, ihlâs mü'mine
Şecere-i Rıdvan, şahit yemine
Kavuştular Hakk'ın, hep güvenine
HÜKÜM DE HİKMET DE, SENDEN YA RABBİM
**********************************
Hudeybiye oldu, onlara sıla
Müşrikler umreye vermedi rızâ
Sonraki senede“Umretü’l Kazâ”
MUTLAK GÜÇ SAHİBİ, SENSİN YA RABBİM
**********************************
Ebû Kubeys şahit, Şakku'l-kamere
Müşrikler yormuştu, bunu sihire
Nice mucizeler, yetmez kâfire
EL-KAHHÂR İSMİ OLAN, SENSİN YA RABBİM
**********************************
Dağları delinen, “Beledü’l-Emîn”
Kâbe'de mü'mine, düşen gölgenin
“Ümmü’l-Kurâ” daki, nice tünelin
KIYÂMET YAKINDIR, BİLEN YA RABBİM
**********************************
Habîbin bu yolda, çok çile çekti
Dünyaya iyilik, güzellik ekti
Görmedi benzeri, şu Mekke şehri
UMUYORUZ SENDEN, MEDET YA RABBİM
**********************************

Şükrü Atay

01 Eylül 2020 - KOCAELİ

**********************************
LUGATÇE :
“BELEDÜ’L-EMÎN” : Emin Belde
“ÜMMÜ’L-KURÂ'' : Şehirlerin Anası Mekke'nin isimlerinden ikisi
RÜKN-ÜL YEMÂNİ:Kabe'nin Yemen tarafına düşen köşesi
ZAHİRİM,BATINIM: Açığım,gizlim
LEVH-İ MAHFUZ: Bütün nesne ve olaylara ilişkin ilâhî ilim ve takdirin kayıtlı bulunduğu kitap
GAR-I HİRA:Hira Mağarası (غار حراء Ġār Ḥirāʾ), Hz. Muhammed'in inzivaya çekildiği mağara
HÂTEM'ÜL ENBİYÂ: Son peygamber Hz. Muhammed
CENNET-ÜL MUALLÂ: Peygamber Efendimizin eşi Hz. Hatice ile iki oğlu Mekke'de bulunan Cennet-ül Mualla Mezarlığı'nda yatıyor
PENAH: Sığınak
“BÎ’AT-I RIDVAN”: Hudeybiye'de Semûre ismindeki ağacın altında 400 Eshâb-ı kirâmın Peygamber efendimize, emirlerini kayıtsız şartsız yerine getireceklerine dâir verdikleri söz.
Kur'ân-ı kerîmde Bî'at-ı Rıdvân yapanlar hakkında meâlen buyruldu ki:
Andolsun ki, Allahü teâlâ, seninle o ağacın altında bî'at ettikleri vakit mü'minlerden râzı olmuştur.
(Feth sûresi: 18)
ŞAKKU'L-KAMER: Ayın iki parçaya ayrılması mucizesi