Mekke dönüşü., Şiiri - Mehmet Sani Özel

Kendim, asmalı konakların esenliğinde
Sesim güz yeşilliği çayırında, otluğunda
Çocuk masumluğunda, oyunu bozan kim dendiğinde
Ah o küsüp gitmelerin yok mu, tamda!
Yalnızlıktan korktuğumda..,

Kolları hicaz kervanlarına sarılmış bir bekleyiş
Gözleri Mekke dönüşü Medine’de kalıyordu
Taşlanmış bir şeytanı, kendi kaderine terk ediş
Sanki Suraka’ydı ardımdan yetişmeye çalışan
Ucu açık bir esrarengizliğe dönmem için
Islık çalıyordu..,

Erken düştü aklar saçlarıma
Saçaklarımda, belleğimde kalan isimler
Ve odamın kapısında son girenin ayak izleri
Dizlerini kırmış Allah’a yalvarıyor Ömer
Korku bütün bedeni sarmış! Diyordu;
Bir türlü sırtlayamıyorum sizleri..,

Sildik(mi?) vicdan sızlatan bade keşliğimizi
Hep bir yerlere sakladık ve saklayacağız da, belki
Yapma, acıyor! Dedikçe yara bere deştiğimizi
Deseydi ki, dilini kökünden sök de ver ki.,
Hastalık onaylasın, afiyeti seçtiğimizi
Çözerdim kördüğümleri.,
Sökerdim ellerimi yerinden
Ve bir dik duruşlu selamla
Seçmek için cennet yolunda
Sizin eşliğinizi..,

Ne zaman kendimi bir şey sanıp
Afi taba, münzevice kükrediğimde
Boğazıma dolanır, gönülden gönül e uzanan ip
Yüzüne bakamadım, suçu sana yüklediğimde
Şimdi bir fırsatı hayata geçirmek var, hayallerimde
Rüya aleminde, fizik ötesinde yeniden dirilip
Mutluluğun resmini çizmek için.,
Ellerin ellerimde..,

Siz güneş gibi berrak ve zinhardınız
Siz ağustosta sadrımı serinleten kardınız
Bütün ümidimi yitirdiğimde, içimi yokladığım da
Sevincin sürur etmesine sebep, orada sizde vardınız
Dokunmadım gözlerimi, okuduğunuz sayfalara
Anladım ki (o gün) talihin yüzü güleçti
Anlık zaman aralıklarında ben
Mefkurelerimde uyurken
Hudutlarımdan haramiler
Fırsat kollayıcılar geçti..,

Kendim hak için ant içerken
Sendin gecenin örtüsünü kaldıran, erken
Bendim sabırsızlığın yadında ham meyveyi yerken
Sen şimşekleri kuşanmıştın, yeni bir sefere bıçak bilerken
Ve ben kucağımda ölü bir aşkın bedeni ile dolaşırken
Acısıyla yaşamak nedir bilir misin?
İflah olmaz bir inadın..,

Bu gün, yine acıyan yerlerim serinlere
Dalarsam akıl aşınmayacak, daha derinlere
Yarın bambaşka bir gün olacakmış!
Yalnızlık bir dem ateşe odun olmak
Aşk olsun dayanabilenlere
Kim öle, kim göre..,

İnanırdım, aşiyanda bahçe duvarı ördüğünüze
İnanırım; Bir gece rüyada Resuli Ekremi gördüğünüze
Hafifliğiyle, avuçlarımdan boşalttığım sarhoşluğun
İnanırım kapandığını gördüğümde, uçurumların
Ve aramızdaki boşluğun..,

24.08.2007