Mekke cezaevinden firar
Ebu basir
Peygamber sevdalısı
Onun aşkıyla yanıyor,
Ona hasret ona susamış
İşkencede susabilen bir dev
Ölesiye dövülüyor
Bu nasıl sevgi, bu nasıl yürek
Daha da fırtınalı bir bağ
Şecaat, bağlılık, bir hamaset destanı
Günler, aylar böyle geçiyor,
Ve beklenen gün geliyor
Mekke cezaevinden firar
Çöllerde bir firari,
Aç susuz, yedi gün, yedi gece
Kumları teperek geldi Medine’ ye
Vuslat sevenin sevilene kavuştuğu an,
Kara yüzlü, cehiller ordusundan iki müşrik
Aynı anda girdiler huzur-u risalete
Ebu basiri antlaşma geregince
verilmesini istediler, kendilerine
Kızıl kıyamet, resul, sözünün eri,
söz vermiş ki dönmez geri
Gel diyor eba basir,
biz ahdimize sadık kalırız
Anlaşma gereğince seni teslim etmek zorundayım…..
Resul üzgün, resul ağlamaklı,
ama bir kere söz verilmiş
Daha sözünden geri döner mi resul,
Teslimat başlıyor,
İki müşrik alıp götürüyor ebu basiri
Yolda acıkıp verirler bir mola
Ellerin de kılıç,
istihza dorukta
Aha bak derler bu kılıçla kaç Müslüman kafası uçurduk
Ebu basir
Aman ne kadar güzel bir kılıcınız varmış der
Ve bir anda kapıp kılıcı ellerinden
Uçuruverir kafasını birden
Kaçıp gider diğeri korkudan
Biner ebu basir deveye, gelir Medine’ye
Tarihin yazmadığı,
kimsenin anlatmadığı an gelir
Git çık dağlara,
Vur şama çıkan kervanlara,
Bir arada olmayın devamlı,
Dağılın Mekke dağlarına
Ebu basir
Çöl aslanı,
Mekke dağlarının ilk gerillası
Küfrün beynine inen balyoz,
Neye uğradığını bile bilmeyen cehiller ordusu
Küfür devleti sus, pus
Korkunun resimlerini çiziyorlar damlarına,
Uykuları kaçıyor,
Açlık susuzluk korkusu başlıyor,
Yetmiş kişilik tim,
Vuruyor Mekke dağlarını,
Karşı durabilen yok,
Adresleri yok, nerde oldukları bilinmiyor,
Ne zaman vuracakları bellisiz,
Mekke titriyor,
Cehiller de korku,cehillerde panik
Bir elçi salıyorlar resulullaha
Bir Müslüman kaçıp gelirse size
teslim etmeyin bize,
Ve resul haber salıyor ebu basire
Ebu basir yaralı, eli yüzü kan,
Yeni çıkmış çarpışmadan
Resulden gelen mektubu öpüp kokluyor,
Selam söyleyin diyor,
Gözlerinde şahadet bulutları geziyor
Yetmiş kişilik ordu, imam ebu cendel
bu büyük adamın cenaze namazını, kılıyor
Merhaba şahadet,
merhaba Mekke dağlarının ilk gerillası
Şimdi senden bir rüzgar esiyor,
Doğunun batının kimliğine adın yazılıyor,
........................................................................
Kayıt Tarihi : 15.7.2006 15:50:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
islam tarihinde ebu basir adlı sahabinin ayrı bir yeri vardır...şiiri günümüz diliyle anlatmaya çalıştım...zından yerine cezavi gibi..gerillla kavramlarını kullandım...onun hayatı aynı şiirdeki gibi geçmiştir...ebu basir...şehadet şerbetini içmiştir..allah ondan razı olsun...yaşantısı kare, kade gözlerimin önünde canlanır..onunla hemhal olurunm..onunla birlikte cezaevinden kaçıp mekke dağlarında ebu cehilleri karşı mücadele ederim...bazan o kadar dalarımki..olayı yaşar gibi olurum...bütün sahabinin ayrı bir hayat hikayesi vardır..şimdi eba basiri(r.a) anlatmaya çalıştım..bundan kısmet....

Yeni çıkmış çarpışmadan
Resulden gelen mektubu öpüp kokluyor,
Selam söyleyin diyor,
Gözlerinde şahadet bulutları geziyor
Yetmiş kişilik ordu, imam ebu cendel
bu büyük adamın cenaze namazını, kılıyor
Merhaba şahadet,
merhaba Mekke dağlarının ilk gerillası
Şimdi senden bir rüzgar esiyor,
Doğunun batının kimliğine adın yazılıyor,
Önünde eğiliyorum bu kutlu anlatımın.
Selam ve dua ile.
Anlatmak imkansız getirip dile
Ebu Cehilerden gördüğümüzü
Görmedik ehli salipten bile
Ebu Cehilerden gördüğümüzü
Bin dört yüz yıl önce ne ise cehil
Bugün de öyledir değildir ehil
Görmedi Bill'in çektiği dahil
Ebu Cehilerden gördüğümüzü
Ömrün baharında çıkmadan yaza
Onlar ize düşkün bunlarsa söze
Allah'ın aşkına bir sorun bize
Ebu Cehilerden gördüğümüzü
Bill'in gençliği zulümle öçtü
En son Nebi bile Yesrib'e göçtü
Sorun zindanlara gençliğim geçti
Ebu Cehilerden gördüğümüzü
Çile verdi suçun şudur demedi!
Devranını Karun bile sürmedi
İnan cahiliye devri görmedi
Ebu Cehilerden gördüğümüzü
Bir önceki Karun doymaz haramdan
Şimdiki Firavun alt kalmaz ondan
Kaleli duyulsun anlat sıradan
Ebu Cehilerden gördüğümüzü
1987
Zülfikar Yapar Kaleli
TÜM YORUMLAR (3)