MEKÂNSIZ’LA HASBİHAL
Selam verip has bahçeye varınca
Güler yüzü, tatlı dile ne dersin?
Sohbet deyip birde demin alınca
Kahve sunan goncalara ne dersin?
Şiir dersin yüreklerde demlenir
Doru taylar eyerlerin gemlenir
Bir bakarsın deli gönül gamlanır
Şelek şelek gam yüküne ne dersin?
Ferhat’ın külüngü gelir eline
Türküler bir anda dolar diline
Karac’oğlan ile garbi yeline
Mızrap elde çalan saza ne dersin?
Vurunca kirkiti dokunur halı
Arılar pürenden alırken balı
“Çomar”a ısıtıp verirken yalı
Gözlerde beliren neme ne dersin?
Ya Allah, bismillah deyip ileri
Işıldar bir anda gözlerin feri
Ormanın içinden gelen sesleri
Dağ başında pınarlara ne dersin?
Girmek ister isen gönül evine
Hasret mayalanır, delinir sine
Ömür kısa imiş geçerken sene
Hasretle tutuşan tene ne dersin?
Akar şırıl şırıl sevda deresi
Aşığa sorulmaz ülke neresi
Vururken mızraba çobanın sesi
Yankılanan türkülere ne dersin?
Dere dersin, tepe dersin geçersin
Pınarlardan soğuk sular içersin
Keklik gibi kayalardan uçarsın
Palazların yurtlarına ne dersin?
Hele biner isen bir doru taya
Ulaşırsın birden gökteki aya
Sazını almışken Abidin Kaya
Tatık’ta ki demli çaya ne dersin?
Söyle Mekansız’ım yazayım neler
Hasbice sohbette olur ilkeler
Aydınlım dostlara güzellik diler
Okunacak şiirlere ne dersin?
Musa SERİN, 24.02.2020
AYDINLI'YLA HASBİHAL
Gönderdiğin selâm,başım üstüne
Güler yüzün ,tatlı dilin var senin.
Misafir olursak mutlu hanene
Evde kahve sunan gelin var senin.
Deli gönül dediğinde,dikkat et!
Şol islama ediyorsun riayet
Farzı farz bilirsin,sünneti sünnet
İmtihana tâbi,hâlın var senin.
Aşığa, vuslatı getirmelidir
Sonunda hasreti bitirmelidir
Hoş nağmesi alıp götürmelidir
Karac'oğlan gibi telin var senin.
Muhabbetin hoştur,sohbetin sıkmaz
Malayani sözle hatırı yıkmaz
Alibeyli köyün aklından çıkmaz
Gözünden dökülen selin var senin.
Nergizleri ilkbaharı bildirir
Kış ayının izlerini sildirir
Güzelleri,güğümleri doldurur
Sudan yana şanslı,ilin var senin.
Kişiye emanet verilmiştir can
Bu kan ki , Asım'ın neslindeki kan
Ruhunu cezbeder,verir heyecan
İbadetle geçen yılın var senin.
Sevdaki yolcuyu,yolundan eyler
El peçe divandır ağalar,beyler
Çobanlar bir senir havası söyler
Türkülere giden yolun var senin.
Aydınlı mahlasın,Musa'dır adın
Yazdığın her şiir çıkarır tadın
Sen bir öğretmendin,emek harcadın
Nice açan gonca gülün var senin.
Çaldığında sazdan cevher saçılır
Abidin kaya'nın çayı içilir
Kayıkla Tatığa doğru geçilir
Çatalanda baraj gölün var senin.
Bu mekânsız Ahmet,bilirsin candır
Sanıyorum yüreğine mihmandır
Benim kivrem,senin ise babandır
Hafız emmi gibi ulu'n var senin.
Halk aşığı
Ahmet Mekânsız
26.2.2020
Kayıt Tarihi : 9.3.2020 11:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Musa Serin](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/03/09/mekansizla-hasbihal.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!