Gözlerim pencerede, yüzün gördüğü zaman,
Temaşaya dalarım, mehtabı sen sanarak.
Amansız aşkın bana, ağın ördüğü zaman,
Kalırım meyhanede, şişelere kanarak.
Kapatma perdeleri, merhamet eyle bana.
Hasret dolu gözlerim, gönül sesime uysun.
Hiç acıman yok mudur, biçare kalan cana.
Mehtaba seslenirim, hicranlarımı duysun.
Aşkımı anlatamam mehtabın coşkusuna.
Rüzgarlar söyler sana, yürekteki yangını.
Alay edip gülersen, kalbimin coşkusuna,
Sevemem ki bir daha, ay ışığı rengini.
Sevildiğim bilmeden gönlümü açtım yine.
Çile dolu günlerin, sancıları başladı.
Aşkın tutsaklığında, mehtaba kaçtım yine.
Haykırdım mor dağlara, sesim beni taşladı.
Sitem ettim kalbime, nedir senin yaptığın.
Çektiğin acılardan, dersini almadın mı?
Mehtaba aldanarak, yanlış yola saptığın,
Boş kalan yüreğinle, çaresiz kalmadın mı?
Şaşkın Macit kapılmış, yüreğinin sesine.
Her mehtaplı gecede, sevdiğini arıyor.
Ağır ağır çektiği, küreğinin sesine,
Hıçkırıkları katıp, yarasını sarıyor.
Mehmet Macit
22.06.2012
Kayıt Tarihi : 25.6.2012 20:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)