Düzme değerlerin,uydurma sözlerin sihrine kapılmadan evvel gördüm ki,
kurtarıcı dediklerini zincire vurmuşlar zaten.
Zincire vurulmadan önce de uyuyordu.
Zaten uyur, o hep uyur.
Onu uyandırdığımda, bana;
“Diz üstünde çık merdivenleri” dedi.
Sevmediğini biliyorum, böyle diyor gözler.
Öldürdüğün sevgiyle barışman yetmez, üzüntün sevgin olsun.
Haklı çıkarsan sağ kalırsın.
Yargıcın acıysa, tez gelen ölümde kurtuluş yoktur.
Kurşun gibi ağır kafanı bir sallayabilsen yükü düşecek üzerinden.
Kim bu kafayı sallayacak.
Son kazında buldun kendi gömünü, göremedin.
Üzerine ağırlığın ruhu çöktü, çözemedin.
Senin olanı alamadın,senden sakladılar, bulamadın.
Gözüyle işitmesini bilmeyene göre ağız değilim ben.
Gözünle işitmeyi öğrenmek için kulağını mı patlatmalısın.
Ben;
Yüreği batmaya zorlasa da onu severim, çok severim hem de.
Çünkü; ötesini aramazlar.
Ben:
Dumanı tüten bir dağın eteğine,
Uzanmış düşünürken düşümde,
İlle de gerçeklik diye tutturmuş yüreğim;
Bıktırdı beni dırdırından tıngırtılarından.
Dünden bugünden, yarından öbür günden,
Duyuyorum seslerini ensemde,
Çirkinliğin yüceliğinde büyüyen gönüller,
Sözlerin kirine göre temiz kalan gerçekler.
İçtenliklikteki utangaçlığımla arınmış sözlerim;
önce yüreğim kocadı, sonra ruhum.
Gök donanmış fişeklerini, attı atacak,
İçimin sırları açığa çıktı çıkacak,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!