Ezanla kalkar ocağı çatarım.
Yufkayı tezden açar işlek parmaklarım.
Kızanlarımı doyurur sofrayı toplarım.
Hiç değişmez sabahlarım HAKİM BEY.
Bağ-bostan çapa ister,bebeğim ana,
Deniz gözlüm, midillim
Gül kokulum, pamuk şekerim.
Bu fırtına dinecek yavrum.
Bu kış baharla bitecek.
Kapatmayacak bulutlar yüzünü.
Her iş dönüşü kapıya koşsam,
Şöyle bir öpüp
Kollarında sımsıkı sarsan.
Poşetleri koyarken tezgaha
''Gel otur karşıma'' diyerek,
Sert çıkışsan.
İnsanın saklı bahçesi olmalı.
Kapı sessizce açılmalı,
Usulca herkes yerini almalı.
Herşeyi kavrayıp saran
Hayatın sırrı olan
Baş parmağım gibisin.
Nerde yıkılmış viran
Yolda bir evlat sorsam
Bir gün seni bırakıp gidersem,
Kuşluk vakti kalkar,
Ortalığı toplar,
Sana bir bardak çay demlerim.
Eğer karar verirsem,
Ağlayan bir çocuk görsem
Hemen yanına koşarım.
Yoksa cebimde şekerim
İki çift laf edip
Saçını severim.
Sırf bu yüzden;
Bir kızım olursa adını,
İnci koyacağım.
Saçlarına boncuk takıp
Öpüp koklayacağım.
Pembe puanlı basmadan
Dün bayramdı,ilk namazdı.
Mezarına gittim.
Dua edecektim ki,
Havada kaldı iki elim.
Gitti bütün ezberlerim...
Çocukken;
Ateşine bakmaktan,
Sırtına havlu koymaktan,
Nefes alışını yoklamaktan,
Yoruldum oğul.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!