Güneş bugün doğmadı
Bahar zulmete düştü.
Gözyaşlarım kurudu da
Başım yerlere düştü
Mahal yok gaflete
Kaftan biçilir
Hançeri vurmuş namerde
kefen seçilir
Durmayacak bir damarım var
Bastın mı boğar
Biri ukbaya kavuşsa
Binlerce doğar
Sanma sessiz kalacak
Fecr-i tahayyül et sen
En karanlık anında gecenin,
Gök kubbeyi aydınlatan,
Ölüm fermanını görebilsen
O sesler ki, duyuldu mu
Fısıltısıdır ölümün
Dağ taş üstünde can kalmayacak
Bu zerre değil, henüz fiskesidir ölümün
Kaç hele bir git bakalım
Nereye varacaksın, hey gidi makus
Siper ettiğin dağlara bir bak
Ya mezardır ya da mahpus.
Misak-ı milli ki,
Benim namusu beşerdir
Uzanan bir eli görsem,
Yalnız bakışım kalbe inen hançerdir.
Sönecek bir bir
O deliklerden bakan gözleriniz
Şafak çatmadan
Kesilir fazla gelen elleriniz
Gecenin örttüğüne sarıl,
Gölgeye tabi ol.
Gök kubbeye baktıkça yanarsın,
Yok kaçacak yer ya da bir yol
Zira
Altında bulunduğun
Ak yıldızlı hilaldir.
Bu yolda gidenin mefkuresi,
Ya ölüm ya istiklaldir.
Korkusuzca dalarken,
Dua eden anaların
Sade giryesidir bu
Sevdiği düşen sevdalıların
Seferin mukaddestir
Destur ey ulu asker,
Ya gazisin
Ya da bekliyor seni gül kokulu makber.
Kayıt Tarihi : 8.7.2025 15:14:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yazılma tarihi 07.08.2025 saat 14.25 6 Temmuzda Pençe Kilit operasyonunda şehit düşen on iki askerin hatırası için yazılmıştır. Ruhları şad olsun.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!