Mehmetle Söyleşi Şiiri - Zekeriyya Bican

Zekeriyya Bican
108

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Mehmetle Söyleşi

MEHMETLE SÖYLEŞİ (2)

İbadetlerin en yücesi can vermekti, vatanı için,
Damar damar kan vermekti bu topraklar için...
Sınırlarda nöbet tutmaktı, seher vakitlerinde
Mehmet’im sen en büyüğünü seçtin bu hizmetlerin...
Uykuları unutmuş, mahzun ve çocuksu gözlerin vardı,
Emret öleyim çavuşum diyen sözlerin vardı,

Düşman askerini sırtına alıp nereye gidiyordun öyle,
Duyguların neydi o yükünle ey! mübarek asker söyle,
Sonradan duydum ki, yarasını gömleğinle sarmışsın,
Ekmek vermişsin, su içirmişsin, gariptir diye...
Sonra memleketine göndermişsin anası bekler diye..

Bu nasıl savaş, bu nasıl askerdir,Allah’ım aklım almıyor,
Düşmanının yarasını saracak başka asker var mıdır? ...
Çanakkale yüce şehir, işte böyle büyük, şehitler yatağıdır,
Çanakkale’m ancak düşmanına cehennem batağıdır,
Duygusuz düşmanların, hala ağrıdan zonklayan şakağıdır..

Nice anaların nemli gözleri, güneşin battığı yerde kaldı,
Bir gün aslanım dönecek saracağım diye, kolları açık kaldı,
Aşklar ermedi vuslata, düğünleri ertelendi ahrete kaldı
Zaman durdu yüreklerde, saatler de şaşırdı zamanı,
Biter sanılan bu nöbetler, bitmedi uzayıp mahşere kaldı

Düşmanıyla beraber, sarılmış yatanlar o şehidin binlercesidir,
Düşman yarasını sarıp da ölmek, hakkın bir başka cilvesidir,
Bu dünya harp tarihinin hala çözülmemiş bir garip bilmecesidir,
O gün anladı düşman, vurduğu asker kimdir ve toprağı neresidir
Türkiye’m için 18 Mart 1915 gecesi, bin asrın beraat gecesidir,

Zekeriyya BİCAN

Zekeriyya Bican
Kayıt Tarihi : 11.1.2005 16:16:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Zekeriyya Bican