Bu aralar göçmen kuşlar kadar yorgun yüreğim..!
Kanat çırpmaya bile mecalim yokken bir umudun peşinden sürüklenip gidiyorum..
Mutluluğu uzaklarda sanan bir çoğunuz gibi çırpınarak uçuyorum bir meçhule doğru..!
Adını da sıcak gönüllere göç koymuş, soluk soluğa uçuyoruz işte..!
Ne gariptir ki gittiğimiz her yere kara kış getiriyoruz..
Konduğumuz her yer çok geçmeden soğuyor..
Öylece gittin..!
Sessiz sedasız ve bir o kadar umarsız..
Kimse kalmadı buralarda gidişinle..
Hiç kimse..!
Bir gün herkes gider bilirim, lakin sen giderken beni dipsiz bir kuyu ya atıpta öyle gittin ve sen bunun farkında bile değildin..
Gittin ya gözün aydın..!
Çok şey değil..
Küçük bir ev hayal ederdim ikimize ait..!
Bir oda bir salon, bir vazo ve içinde sana benzeyen çiçekler..
Seni her yerden görebilme mesafesi kadar olsun isterdim uzaklığımız..
Bu yüzden de hep küçük olsun istedim evimiz..!
Seni bir an olsun bile görememek kıyameti olurdu gözlerimin..!
Saklımdasın artık..!
Gizledim seni, hapsettim yüreğime..!
Kimse bilmeyecek bendeki seni..
Hiç kimse..!
Her şiirde seni anlatacağım ve seni okuyacağım,
her şarkımın en hüzünlü nağmesi sen olacaksın,
Ah be sevdam..!
Sana olan duygularımı hiç bir lisan tarif edemez..
Hiç bir roman kaldıramaz bendenin seni..!
Her bir zerrenin zaafım olması bir yana,
gözlerinin cennetinde görür oldum geleceğimi..
Işıklar saçarken yıldızlar gibi yüzün, gökyüzüne..!
Bu seni son yazışım, sana dair son sözlerim..!
Bundan sonra ne ağzıma alırım ismini,
ne yazar nede çizerim sevdama dair ne varsa..
Ne bir başka şehirde açarım artık yüreğimi nede bu şehirde ki insanlara anlatırım bana ettiğini..!
Kaç tas su seni paklar bilemem lakin;
Tövbeliyim sana..!
Hüznün dokunmasın artık bana..!
Bırak, dağınık kalsın gözyaşlarım..
Ayak uçlarımda kalsın gururum..
Deşme artık ürkek bakışlarımı vede sustuklarımı..
Çok şey var çünkü dile getiremediğim, sustukça sustuğum..!
Su gibi akan yıllar ve sensiz geçen yitik zamanlar..!
Şimdi günlerden bilmem hangi gün..
Ve sen bugün de yoksun..
Dünden farksız yeni bir gün, yeni bir sensizlik..!
Zerre eksilmeyen artıkça artan bir sensizlik..
Ve hep aynı serzeniş..
Kalabalık ortamların en acımasız yalnızlığını yaşıyorum yeniden..
Biraz sessiz birazda çaresiz..!
Yalnızlık ölümden beter,
Yinede istemem kimseyi, ne sorsun birileri nede uğrasın,
Bana sen gelsen yeter..!
Bir gün duysan bitip tükendiğimi ve yarıp gelsen karanlığı hece hece..!
Acımasızca akıp duruyordu zaman..!
Ölüme meydan okurcasına son sürat ve fütursuzca..
Geçen her mevsim senden bir parça daha alıp götürürken, bende kalan yanlarına sıkı sıkı sarılmakla avuturdum kendimi..!
Günler kurumuş yapraklar gibi birer birer dökülürken tepemden ben geceler boyu karanlığa dikip gözlerimi senin aydınlığını beklerdim..
Ama sen yoktun..!
Önünden geçtiğim evlerin duvarları birer birer yıkılırken üzerime, her bir hücremin acısını ta yüreğimde hisseder,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!