yoksullar çalışır
yirmi dört saat
yine de karnı doymaz
çamurda yata yata...
zenginler servet katar
I.
tek tek topladım
dün gece
kadınımın saçlarından
yitik bir baharın tam ortasına düşen
sarı
kaç gece kaldı ki şunun şurasında
nefesin olmadan
derin uykulara dalma
mecburiyetim...
elbette,
bırak öylece dursun
bir ayak gerisinde
kapı aralığının...
senelerdir içime
oturduğundan beri
geçen mevsim de bekledim bu istasyonda
eskitilmiş duygular
sağanak yağmura yenik.
kim bilir kaç mevsim daha beklerim
o asla gelmeyecek
perşembe pazarının çürük artıklarını
toplayarak poşete
dolduran yaşlı teyze,
gün batımını
gece olmasını
sen
şimdi,
bilmediğim yerlerde
bilmediğim insanlarla
bilmediğim
şeyler yapıyorsun...
kırık bir cam gibisin,
parlak ve paramparça…
yeşil bir elma gibisin,
lezzeti kadar büyük
bir kurt
bin ışık yılı uzakta soluyorken yıldızları,
ani bir sağanak bastırır
ruhumun derinliklerinde.
köpükleri ıslak
yeşil bir okyanus devrilir
kurşuni baharlar küçülttükçe yarınları
yeni bir yıl daha kopuyor
solgun yaprakları gitgide eksilmiş
ömür takvimlerinden...
anlamını yitirince
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!