annem ölmeseydi
annem annem öpseydi beni
ölmeden önceki halinden kalma
bir gülüşle baksaydı bana
ben de oğul oğul yaşardım belki
bu sabah seni okuyup başladım güne.
dalları yere eğen rüzgarda üşümedim.
rüzgardı göğsümde uzaklardan kopup gelen
rüzgardı aktı yüreğime
dönüp seni okudum.
onları yok sayma ya da gittiler
belki sisler arasında beklemekteler
nice anılar var ki yaşamamışız
biz doğmadan önceydiler
karışır gecenin karanlığına
bin bir haykırış
gece ürperir.
eğilir suya
gecenin bin bir haykırışı
akşam erken uyudum da
sizi gördüm ayaklarınız çıplak
bir nehrin kıyısında
oturmuş da ayaklarınızı sallıyordunuz
ki gülümsemiş yanınıza
şiirimin belası gecikmiş bir telaşta
yıllar öncesinin gece karanlığında bir
anısı defter, yüreğime işleyen hüzün
sonumu şiirin sırasında çizerdi
yolun karşısında göz ucuyla bakıyor
alıp göz ucunu cebime koyuyorum
deniz kokuyor, İzmir’den mi geliyor
deniz kokusu cebime doluyor
adını bir takvim yaprağının ardında görünce
her şey doğunun uzak bir kentine gidiyor
bir çocuk kara gözleri mor tebeşir
“öğretmenim” yazıyor, gözlerini Ege’de bırakmış
sevgiyle bakıyor.
sen çoğunlukla
fotoğraflarda yer alan bir yalnızlıktın
sana
her baktığımda
çocukluğunun fotoğrafı asılırdı boynuna
ihtimal bir yorgunluktur umudu
bakarsın uzak bir kentin sokaklarında
muallakta bir sevdanın anısıyla uyur.
bakarsın ellerini uzatır
saçına dokunur elleri uzaklarda
O bir hümanist, O ''Dolu başakların boynu eğik olur''sözünün hakkını veren bir derviş...
Şiirleri yükünün delili...Yüreğiniz dert görmesin üstat..sevgiyle...
Sayın Mehmet Bey: Şiirlerini okurken şunlar dikkatimi çekti,şiirlerinizde felsefi bir anlatım dikkat çekici, Bu nedenle anlatımlarınızı okuyucu çok dikkatli okumalı anlatılmak istenen ve varılmak istenen hedef çok farklı çıkacaktır önlerine,yani düşünmeye sevk edici,şiirleriniz var,Konuyu anlamadan ...