Ellerim boşluğa uzanmıştı tıpkı sen var gibi.
Ama gelmeyeceksin zaten artık değil mi?
Yüreğim kan kızıla kesmiş, virane yangın yeri.
Üşüdü yüreğim, gelmeyeceksin artık değil mi?
Başımı kaldırıp baktım,
Yoksun
Gel,sessizce,
Sadece gel ne olur
İnledim durdum sensizliğe
Acıdı içim
YAPRAĞIN MASALI
Yaprağın kaderi düşmekmiş,
Diye yazmışlardı.
Bir evin duvarına kırmızı bir rujla,
Etkilendim ve sordum yaprağa
Gökten yağan yıldızlara bir bakın
Nasıl parlaktılar,söndüler
Gecenin karanlığında sessizce
Yitip gittiler
Durun siz bir şeyler yapın
Dilek tutun,sevdiğinize sarılın
Nerdeyim Ben!
Ne usulca esen bir rüzgar,
Ne de savrulan yapraklar vardı sokakta.
Yitik insanlar siyah köşelerde
Sessizce mavi umudu beklerler.
Anneme
Dönüşü olmayan yolda giderken
Mendil sallayamadım,ağlayamadım
Geri gelmeyeceğini bildiğim yolculuğunda
Seni uğurlayamadım
Şımarık Ruhum
Bazen çocuk yüreğinde dağlanır duygularım
Bazende yılların yorgunu fersiz gözlerde şımarır
Bazen feryat figan eder inatçı ruhum
Bazende sakin gökyüzünde salınır durur
Sıradaki Şarkı
Keşke olsaydı kanatlarım
Çabucak götürse yare diye
Uzansam dizinin dibinde
Sözsüz ve nağmesiz dizelerle
Sokak sessizdi,
Yokuşun başındaki
Solgun sarı ışık etrafın sessizliğini arttırıyordu.
Ürkek adımlar…
Titrek ince bir beden…
Kalbinin delice atmalarını duyarak yürüyordu
Gülümseeeeee
Buzdan saraylarında soğuk çorbasını içenler
Sıcacık bir gülümsemenin eriteceği yürekleri taşırlar
Onlar bilmezler
Siyah-gri yaşamlarında
Mutluluğun resmi için
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!