Oturup ağlıyordu,her gün günahlarına.
Dayanamadı kendi,kendinin ahlarına.
Hesap kitap yok artık,hareket sona erdi.
Yaşlı bir adam vardı,tamamen bitti derdi.
Kısa yolda çok zaman,kervanın yürüyüşü.
Karanlık bastı yine,günün yarısı gece.
Saat hesabı tutsam,saniyeler üç hece.
Hayat denen serüven,işte bak gör hep emek.
Geçmez dün,bugün,yarın; uzun bir ömür demek.
Nerde kaldı gecikti,şu fedakâr dostlarım.
Uzaktan dev bir kütle,harıl harıl yaklaşır.
Uçan kuşa uçağa,nisbet edip yarışır.
Esen tele ulaşıp,dostmuş gibi yanaşır.
Toz duman arasında,bulutlara karışır.
En son vardığı sınır,hudududur yokluğun.
Göz yaşım nerde bilmem,toprak onu da almış.
Bunca emek ve çaba,sessiz geride kalmış.
Çaresizim deyince,gece yemiş uykumu.
Baktım ve gödüm o an,ölüm sarmış ufkumu.
Günler vardı aklımda,uzun süren zamanlar.
Unutmuş beni dostum,geçen yılları silmiş.
Yaşanan güzel günler,hatıradan eksilmiş.
Nasıl değişmiş bilmem,zaman alıp götürmüş.
O ölümsüz sevgiyi,zalimane süpürmüş.
Hayatın mânâsı ne,kimsesiz sokaklarda.
Yorgun günün sonunda,yalnız ve kimsesizim.
Dertler sorar halimi,görmez misin halsizim.
Yıldızlar göz kırpıyor,gel diyor ta! uzaktan.
Bilmez misin yoksunum; şimdi elden,ayaktan.
Düşüp kaldım kenarda,etrafımda bulutlar.
Her şeyi vurup yıkan,azgın akan bir seldim.
Gönlümün feryadını,duymamazlıktan geldim.
Ne var ki sular bitmiş,akmaz olmuş pınarlar.
Dev gibi göğe çıkan,kurumuş tüm çınarlar.
Yeşil yaprağa hasret,baştan başa bir orman.
Saydım büyük sabırla,duvardaki izleri.
Kurtulsam bu diyardan,aşarak denizleri.
Kavuşsam dedim hemen,sonsuzun ötesine.
Sükûna erse ruhum,alışsa yöresine.
Temeli çürük dendi,bilgisiz hayat olmaz.
Gün,ışıkları çekti; karanlık yavaş yavaş.
Hazırlan artık gönül,başlıyor şimdi savaş.
Uzaklaşırken renkler,devleşir hevenkler.
Bekleme,usûl,erkan; bozulur tüm âhenkler.
Kurtuluş bir kuytuda,sabır ferah uykuda.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!