Bir güzel oturur kara çadırda
Anası babası yanıbaşında
Al yazması çiçek açmış başında
Tomurcuk gül müsün yörük kızı'da
Yakışmaz mı yemenide ayağa
KİMİ KONAR KİMİ GÖÇER YÖRÜĞÜN
ARANIZDA YERİ OLMAZ ÇÜRÜĞÜN
DEMİRLERE ŞEKİL VEREN KÖRÜĞÜN
ÇELİKLERDEN KILIÇ KALKAN ZIRH YAPAR
Yalınız başıma uyku gelmiyor
Sesini duymasam zaman dolmuyor
Cemalin görmesem güneş doğmuyor
Zalimin zulmüne döndü ayrılık
Hasretin bir başka acı veriyor
Tatlı dile gülen yüze
Yandı gönlüm senin göze
Halim yoktur iki söze
Eriyorum ela gözlüm
Yakar beni ela gözün
GÖKYÜZÜMÜZ GÜNEŞLENİR
KARA TOPRAK YEŞİLLENİR
KURU DALLAR ŞEKİLLENİR
ZEHMERİDEN KURTULUNCA
HASRET ÇEKEN BENDİM DİYOR
Feryad eden dilleri
Yardan ayrı elleri
Gözümdeki selleri
Bela etdin sen sevin
Bağrımdaki külleri
Ana taraf göz yapısı
Ak tenleri mum sarısı
Avşaroğlu köy ağası
Zilifoğlu bey mustafa
Hakka doğru yürüyüşte
Doğru zaman seçtim'ola
Üçgülleri doru atın yemidir
Turaç sesi avcıların keyfidir
Bizim köyde yiğitlere bey denir
Zilifoğlu avşarların beyidir
Beyinoğlu aşirete bey olur
Kara gözün taş fırın
Daha küçük kız yaşın
Dönüp durur lo başım
Şu halime bir bakın
Gözü yakdı şu kızın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!