DİVÂNE BÜLBÜL
Has bahçede açan gonca gül için,
Çıldırdığın yeter divâne bülbül.
Bilmeyen söz söyler şirin dil için
Yıldırdığın yeter divâne bülbül.
Kim ne alır kim ne satar?
Gödük kimin belli değil.
Harmanına hile katar
Hedik kimin belli değil.
Satan bozuk alan bozuk
Dinlenmek bilmeden durmak bilmeden,
Akar sessiz sessiz zaman ırmağı.
Doğuştan başlayıp ölüme doğru,
Bakar sessiz sessiz zaman ırmağı.
İhtiyarlık gelip keser yolunu
İnsan ömrü su gibi hep böyle akar gider
Kul var ki; Hakk aşkıyla bağrını yakar gider.
Yaratan'ı unutmaz hikmetini görür O,
Kimisi de âleme kör gibi bakar gider.
Aşık aşkını söylesin
Dile kelepçe vurmayın.
Bağlı bir insan neylesin?
Ele kelepçe vurmayın.
Dileyen onu dinlesin
Dünya misafirhane kimseye kalmayacak
Mağrurlanma boş yere sana da bakî değil.
Gidenlerin olmadı gelenin olmayacak
İlk gelene kalmadı sona da bakî değil.
Toprak olup gittiler gör hele nice canlar
Gül de insaf da yok vefa da yoktur
Olmadık hayaller kurarsın bülbül.
Bu ümitsiz aşkın çilesi çoktur
Boş yere kendini yorarsın bülbül.
Çileyi zevk edip düşersin gama
Sevdalıdır gonca güle
Ben bülbülü bilmez miyim?
Ondan düşmüş böyle dile
Ben bülbülü bilmez miyim?
Güle kavuşmak muradı
Adına şehir denmekle,
O belde şehir olmazmış.
Bir parçacık su inmekle,
Her dere nehir olmazmış.
Ayrılıklar olmadıkça,
Düşmüşüm kucağına vatandan uzaktayım
Gurbet zalim, dert derin, talihim yaver değil.
Feleğin kıskacında binlerce tuzaktayım
Gurbet zalim, dert derin, talihim yaver değil.
Şu zavallı yüreğim tutuşur yanar nara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!