işte sana geliyorum
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek
Devamını Oku
yumuşakbaşlı rüzgarların kanatlarında bir yer bul bana
suyun ışıltılı sesleri aksın bir yanımızdan,
bir yanımızı defneler sarsın...
demir kollarının yumuşaklığında uyanayım sabahları
zeytin ağacının gözlerinde büyürken bir çekirdek
18.08.1955 tarihinde,Muş,un Mercimekkale köyünde doğmuştur.
Evli ve beş oğlan bir kız olmak üzere Altı çocuk sahibidir.
Şu anda Emeklidir.
MUTLU NOELLER MÜSLÜMAN!
Mutlu Noeller Müslümanlar..Mutlu Noeller Irak,Mutlu Noeller Filistin,Mutlu Noeller Çeçenistan,Mutlu Noeller Afganistan, Filipinler, Bosna,Ve daha bir çok islami mücadelenin yaşandığı beldeye Mutlu Noeller..
Sizlere Barış Getirildi, Çelik Gövdeli Araçlarla..Bir sabah uyandığınızda karşınızda barış elçilerini gördünüz..
Ellerinde teknolojinin son icadı buketlerle size yeni bir dünya verdiler..Annesiz, Babasız, Eşsiz, Kardeşsiz, Arkadaşsız, Kolsuz, Bacaksız Ucube bir dünya.
Diğer Müslümanları da Unutmadılar Tabi..En Modern Felsefeler, En Eğlenceli diyaloglarla onlarında ruhlarına eşsiz bir huzur verildi..
Önce Kurbanlık Kesmenin Hayvan katliamı olduğunu öğretildi, sonrasında Hindi kesmenin eğlenceli yönleri anlatıldı..
Sonra Peygamberlerine Hakaret edildi, Aşağılayıcı Karikatürleri çizildi, Sonrasında bir yılbaşı partisiyle bunlar unutulmaya çalışıldı..Önce incittiler ama sonra noel babanın hediyeleriyle sevindirdiler..
Çocuklarına uyurken Sünnetin Emrini bir kenara atıp gece noel babanın gelmesi için dualar öğrettiler..
Irzlarına geçtikleri Iraklı kadınlara Noel günü Birer gül verip Üzüntülerini Dile getirdiler..
Bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesinde birkaç mesajla geçiştirdiler, Noel gününü ise müslümanların ülkesinde, yorulmasınlar, eğlencelerinin tadına varsınlar, işleri kendilerini noeli kutlamaktan alıkoymasın diye Tatil yaptılar.
Biz ise bütün bunları unutarak, ehli küfrün, ehli kitabın amellerine, adet, gelenek ve göreneklerine muhalefet etmemiz gerekirken onlara eşlik ettik.. Hatta onlara kendi bayramımızı öğreten bir heyecan ve mutlulukla..Halbuki islam bunu emretmiyor.. Buyrun, ırzına geçilen kadınları, kimsesiz bırakılan çocukları, kolsuz bacaksız bırakılan insanları, düğün gecesi kocasının karşısında namusu kirletilen genç kızları noel gecesinde Hristiyan alemini yanlız bırakmayanlara karşı rahatlatan müjdeyi okuyalım…
“Zulum yapanlara en ufak meyil göstermeyin, yoksa size ateş dokunur. sizin Allah’tan başka velileriniz de yoktur sonra yardım da göremezsiniz.” (K.Hûd (ll) 113.)
”Ve zulüm yapmış olanlara rükun etmeyin, yani, zulüm ve haksızlık yapanlara herhangi bir şekilde destek vermek, yakınlık gösterip yaltaklanmak şöyle dursun, meyil bile etmeyin, yüz vermeyin, ilgi göstermeyin ki sonra size ateş dokunur. Ve sizin Allah’dan başka dostlarınız yoktur, sonra mansur da olmazsınız, Allah’ın yardımına nail olamazsınız. Size dokunacak olan ateşten kendinizi kurtaramaz, kurtarıcı da bulamazsınız. “(Elmalılı Tefsiri Hud 113) .
Sigara Yasak
Sigara Sağlığa Zararlıymış,Binde Bir Kişi Kanser Olurmuş.Onun Için Yasaklandı.
Sağlık Bakanı Diyorki Dört Bir Etrafı Açık Olan Bir Alanda Kişi Sigara Içebilir.Mehmette Dışarı Çıktı Sigara Yaktı.
-Güvenlikçi: Amca Yasak Dedi.
-Sigara Içen: Kardeşim Dışarıdayım.
-Güvenlikçi: Amca 15 Metreden Az Hastaneye Yaklaşmıyacaksın,Oda Yasak.
-Amca: Kim Yasakladı? Bunu,
-Güvenlikçi: Elimde Yasak Talimatı Var Dedi.
-Sigara Içen: Ee Güzelde O Talimatı Getir Bakalım Müdürmü Yazdı,Meclistenmi Çoıktı? Bakalım.Ondan Sonrada Bir Metre Getir,Benim Ile Hasatane Arasını Ölçelim.15 Metreden Az Ise Sigarayı Atarım.
-Güvenlikçi: Git Amca Git Dedi.
-Adam:Nereye Gideyim Dokturlar Odasınamı? .Oradada Sigara Içiliyor.Doktura Yasak Yokmu? .
Bir Söz Var; ’’Doktur’un Dediğini Yap,Gittiği Yoldan Gitme’’ Diye.
Amca Hastaneden Çıktı Arabaya Bindi Evine Gidecek.Şöfür Sigara Içiyor.Bu Şöfür Niye Sigara Içiyor Diye Söylendi,Başta Şöfür Ve Bazı Kişiler.Şöfür Içebilir Dediler.
-Amca Dediki: Iyi Güzelde Şöfürün Dumanı Kanser Yapmıyorda.Benim Dumanımmı Sizi Zehirliyor.Halbuki Ben Sigaradan Kanser Olup Öleni Görmedim.Demekki Çok Az,Ama Hiç Sigara Içmeyip Kanser Olanıda Biliyrum.
-Vatandaştan Biri Dediki Ya Amca Neden Sigara Yasağına Kızıyorsun? .
-Amca; Hükümet Vatandaşın Sıhhatini Düşünerekten Sigarayı Yasaklamadı.
Bütçeye Para Lazımmış,Bunun Için Yasakladı.
Sigara Içene Ve İçirene Ceza Kesilecek.Sigaraya On Katı Zam Yapılacak,Bütçeye Para Aktarılacak.Tıpkı Bir Zamanlar Tırafik Polislerinin Bütçeye Para Kazandırdıkları Gibi.Yoksa Sigara Içme Taraftarı Değilim.
Monoksit Gaz:
Arabalar Arkadan Monoksit Gaz Çıkartır,Kanserojen Üretirler,Halk Bunu Ciğerlerine Kadar Çeker,Neden Yasak Değil? .
Kabahat Sigaraya,Sigara Içenlere Yüklenir.Değilmi? .
İçki Serbest:
İçki Içenler Siroz Hastalığına Yakalanırlar,Neden Yasak Değil? .
Meyhaneci Fazla Vergi Öderde Ondanmı? .
Hem Içki Fabrikaları Iflas Eder Olurmu? .
Çiftçi Üzümünü Kime Satacak? .!
Fuhuş:
Fuhuş Yapanlar AİDS Hastalığına Yakalanırlar Neden Yasak Değil? .Biliyormusunuz? .
Genel Evi Patronu Ermeni Asıllı,Manukyan Vardı,Vergi Rekortmeniydi.Adeta Heykeli Dikildi.Bunlar Tescilli Çalışarak Bütçeye Para Kazandırıyorlardı.Senin Bacın,Teyzen Kızın Vesikalı Çalışıyor,Sen Veya Dayın Oğluda Züppelik Yapıyor,Para Kazandırıyor.
Sigara Içenler Şimdiye Kadar Ne Kazandırıyordular? ..Hiç...Sigarayı Tekeldende Almıyordular,Kaçak Sigara Içiyordular,Şimdi Ise Kendileri Ekip,Kendi Sigaralarını Içecekler.
Ama Sigara Şimdi Yasak.Şimdi Devlete Para Kazandırma Zamanı.
Zengin Için Önemli Değildir,Içer Cezasını Öder,Olan Fakire Olur.Zaten Türkiyenin Yükü Fakirin Sırtında Değilmi? .
Para Babo Para,''Zengin Arabasını Dağdan Aşırır,Fakir Düz Ovada Yolun Şaşırır.''Öyle Değilmi? .
Bu Yasak Daha Öncede Çıkmıştı,Beş Kişiden Fazla Aynı Adada Içen Varsa 10 Milyon TL Para Kesilirdi.Bu Yasa Yürümedi,Şimdi Yürüyecekmi? .
On Milyar Lira Maaş Alan Vekil Içer,69 Lirayıda Öder Önemli Değilki? .
Hapis Cezası Olsaydı,Fakir-Zengin Ayırt Edilmeseydi Belki Işe Yarardı Ama,Zengin Yine Bir Kılıf Hazırlar.
İşte Şimdi Bütçeye Para Kazandıracaklar,Sigara Yasak Ceza Kesilecek,Parası Bütçeye Aktarılacak,Daha Sonrada Yasayı Çıkaran Vekillerin Ceplerine Girecek.
Olduk Yasakçı Ülke.
Birde Bu Türban Takanlara Ve Namaz Kılanlara Ceza Kesilseydiya,Bütçeye Çok Para Aktarılırdı.
Namaz Yasağı.
Zaten Namaz Kılmak Parayladır Ama Direkt Bütçeye Aktarılmıyor.
Kişi Namaz Kılacaksa,Abdesthaneye Gitmesi Lazım.Abdest Alması Için Tuvalete Gitmesi Lazım.Bir Hıh Demek,Bir Milyon Liradır.Ya Bir Milyon Yoksa! , Ne Olacak? ,İşte Namaz Kılınmayacak Evde Kılarım Diye Tarihe Gömülecek.
Diyanet Işleri Başkanlığı Bunlarla Ilgilenmez,Sigara Yasaklığı Hakkında Hutbe Okutturur,Ama Tuvaletten Haberi Yok.Orayı Temizleyen Kişinin Hakkıymış,O Bakıcı Diyanet Personeli Olamazmı? .Müezzin Imam Bakamazmı? .Zaten Parayla Namaz Kıldırılamazki,İmam Ve Müezzinin Asıl Görevi Temizlik Işleri Değilmi? .
Nataşalar:
Turist Nataşalar Hastalık Getirirler,Kene giribi,Kuş Gribi,Şimdide Domuz Gribi Taşıyorlar,Neden Yasak Değil? ,Para Babo Para,Getiriyorlar.Yasak olurmu? .!
Ya Sağlık? ,Sağlık Önemli Değildir.
Mehmet selim polat
TESETTÜR:
Örtünmek, gizlenmek, bir şeyin içinde veya arkasında gizlenmek. 'STR' kökünden 'tefe'ul' vezninde bir mastar. Bir fıkıh terimi olarak erkek veya kadının şer'an örtülmesi gereken yerlerini örtmesi demektir. Bir kimsenin örtmesi gereken ve başkasının bakması haram olan yerlerine 'avret yeri' denir. Başka erkek veya kadının başkasının yanında avret yerlerini örtmesi gerektiğinde görüş birliği vardır. Sağlam olan görüşe göre, bir kimse tek başına olduğu zaman da örtünmelidir. Buna göre, bir kimse temiz elbisesi bulunduğu halde kimsenin olmadığı bir yerde, karanlık bir odada bile olsa çıplak olarak namaz kılarsa bu caiz olmaz (İbn Âbidîn, Reddü'l-Muhtâr, Mısır, (t.y) I, 375) .
Yıkanma, tabiî ihtiyaç, taharetlenme gibi hâcetler dışında, tenha bir yerde de bulunsa, namazda veya namaz dışında avret yerlerinin örtülmesi farzdır. Bunun delili Kur'an ve sünnettir.
Allah Teâlâ şöyle buyurur: 'Ey Ademoğulları! Her mescide gelişinizde güzel elbiselerinizi giyerek gelin' (el-A'raf, 7/31) . İnsanın örtünme ihtiyacının ilk insan Âdem ve Havva ile başladığı, çıplaklığın çirkin bir şey olduğu âyette şöyle belirtilir: 'Ey Ademoğulları! Şeytan ana ve babanızı kötü yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak nasıl cennetten çıkardıysa, sakın size de bir kötülük yapmasın'(el-A'râf; 7/27) . 'Ey Ademoğulları! size çirkin yerlerinizi örtecek bir giysi, bir de giyip süsleneceğiniz bir giysi indirdik. Takva örtüsü ise daha hayırlıdır' (el-A'raf, 7/26) . Hayvan yünlerinden giysi için yararlanmanın gereğine şöyle işaret edilir: 'Davarları da O Yaratmıştır ki, bunlarda sizin için ısıtıcı ve koruyucu maddeler ve nice nice yararlar vardır' (en-Nahl, 1 6/5) .
Örtünmenin amacı başkasının bakışlarından korunmak ve ırzı meşru olmayan cinsel isteklerden sakınmaktır.
Erkeklerin gözlerini sakınması, kadınların iffetini korumak içindir. Ayette şöyle buyurulur: 'Mümin erkeklere söyle: Gözlerini sakınsınlar ve ırzlarını korusunlar. Bu kendileri için daha temizdir' (en-Nûr, 24/30) . Kadınların örtünmesi konusunda da şöyle buyurulur: 'Mümin kadınlara da şöyle: Gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Zinet yerlerini açmasınlar. Bunlardan kendiliğinden görünen kısmı müstesnadır. Baş örtülerini yakalarının üstüne koysunlar. Zinet yerlerini kendi kocalarından, babalarından, kocalarının babalarından, oğullarından, kocalarının oğullarından, kendi erkek kardeşlerinden, kendi kardeşlerinin oğullarından, kız kardeşlerinin oğullarından, kendi kadınlarından, kölelerinden, erkeklik duygusu kalmayan hizmetçilerden veya henüz kadınların gizli yerlerine muttali olmayan çocuklardan başkasına göstermesinler. Gizleyecekleri zinetleri bilinsin diye ayaklarını da vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz Allah'a tövbe edin. Böylece korktuğunuzdan emin' umduğunuza nail olasınız' (en-Nûr, 24/31) .
Diğer yandan kadın yaşlanıp ay halinden kesilir ve cinsel yönden erkeklere istek duymaz olursa, bunun için örtünmede bazı kolaylıklar getirilmiştir. Ayette şöyle buyurulur: Ay halinden kesilmiş ve evlenme için ümidi kalmamış olan yaşlı kadınlar zinet yerlerini erkeklere göstermemek şartıyla dış elbiselerini bırakmalarında onlar için bir günah yoktur. Bununla birlikte yine de sakınmaları kendileri için daha hayırlıdır' (en-Nûr, 24/60) .
Kadınların ev dışında veya yabancı erkeklerin yanında normal ev içi elbisesinin üstüne bir dış elbise daha giymeleri gerekir. Ayette şöyle buyurulur: 'Ey Peygamber! Eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle. Bu onların tanınıp, kendilerine sarkıntılık edilmemesi için daha uygundur. Allah çok yarlığayıcı ve çok esirgeyicidir' (el-Ahzâb, 33/59) .
Cahiliye döneminde Araplar Kâbe'yi çıplak tavaf ederlerdi. Gündüz erkekler, gece kadınlar gelirler, tavaflarını anadan doğma yaparlar ve 'içinde günah işlediğimiz elbiselerimizle tavaf etmeyiz' derlerdi. Diğer yandan İslâm'da her müminin namazını en güzel ve temiz görünüş ve giyim içinde kılması sünnet gereğidir. Ayette şöyle buyurulur: 'Ey Âdemoğulları! Her mescide gelişte zinetinizi giyin' (el-A'râf, 7/31) . Ayet, tavafı ve namaz için mescide gelmeyi kapsar. Başka bir ayette gizli yerlerini örtüp koruyan erkeklerle kadınların Allah'ın affına ve büyük bir mükâfata ulaşacakları belirtilir (bk. el-Ahzâb, 33/35)
Hz. Peygamber (s.a.s) örtünme ile ilgili bu ayetlerin tefsirini yapmış ve uygulama esaslarını göstermiştir. Hz. Âişe'den rivâyete göre, bir gün Hz. Ebû Bekir'in kızı Esmâ ince bir elbise ile Allah Resulunun huzuruna girmişti. Resulullah (s.a.s) ondan yüz çevirdi ve şöyle buyurdu: 'Ey Esma! Şüphesiz kadın erginlik çagına ulaşınca, onun şu ve şu yerlerinden başkasının görünmesi uygun değildir.' Hz. Peygamber bunu söylerken yüzüne ve avuçlarına işaret etmişti' (Ebu Davûd, Libâs, 31) . 'Allah Teâlâ ergin kadının namazını başörtüsüz kabul etmez' (İbn Mâce, Tahâre, 132; Tirmizî, Salât, 160; Ahmed b. Hanbel, IV, 151, 218, 259) .
Erkeklerin örtülmesi gereken uzuvları göbekleri altından dizleri altına kadar olan kısımdır. Sağlam görüşe göre diz kapağı da uyluktan olup avret yeri sayılır. Delil, Hz. Peygamberin şu hadisidir: 'Erkeğin avret yeri göbeği ile diz kapağı arasıdır' (Ahmed b. Hanbel, II, 187) . Diz kapağı avret yerindendir' (Zeylai, Nasbu'r-Raye, I, 297) .
Kadınların yüzleriyle ellerinden başka, sarkan saçları dahil bütün bedenleri avrettir. Yüzleriyle elleri ise bir fitne korkusu bulunmadıkça namazda da namaz dışında da avret değildir. Sağlam görüşe göre, ayaklar da avret sayılmaz. Çünkü ayaklarla yolda yürünür ve yoksullar için bunları örtme zorluğu vardır. Yine sağlam görüşe göre, hür kadınların kolları ile kulakları ve salıverilmiş saçları da örtülmelidir. Kadınlar kendiliğinden görünen yerler dışında, zînetlerini göstermesinler' (en-Nûr, 24/31) ayetinde kastedilen, zinetlerin takıldığı yerler olup, eller ve yüz bundan müstesnadır. Hadiste şöyle buyurulur: 'Kadın örtülmesi gereken avrettir. Dışarı çıktığı zaman şeytan ona gözünü diker' (Tirmizî, Radâ, 18) . Hz. Âişe (R.anhâ) 'dan nakledilen; 'Allah Teâlâ erginlik çağına ulaşan kadının namazını başörtüsüz kabul etmez' (İbn Mace, Tahâre, 132; Tirmizî, Salât, 160) hadisi saçları da kapsamına alır.
Hz. Âişe (r. anhâ) ilk başörtüsü uygulamasını şöyle anlatır: 'Allah ilk muhâcir kadınlara rahmet etsin onlar; 'Baş örtülerini yakalarının üstüne taksınlar...' (en-Nûr, 24/31) ayeti inince etekliklerini kesip bunlardan başörtüsü yaptılar'. Yine Safiyye binti Şeybe şöyle anlatır: 'Biz Âişe ile birlikte idik. Kureyş kadınlarından ve onların üstünlüklerinden söz ettik. Hz. Âîşe dedi ki: Şüphesiz Kureyş kadınlarının birtakım üstünlükleri vardır. Ancak ben, Allah'a yemin olsun ki, Allah'ın kitabını daha çok tasdik eden ve bu kitaba daha kuvvetle inanan Ensar kadınlarından daha faziletlisini görmedim. Nitekim Nûr sûresinde 'Kadınlar başörtülerini yakalarının üstüne taksınlar...' ayeti inince, onların erkekleri bu ayetleri okuyarak eve döndüler. Bu erkekler eşlerine, kız, kız kardeş ve hısımlarına bunları okudular. Bu kadınlardan her biri etek kumaşlarından, Allah'ın kitabını tasdik ve ona iman ederek başörtüsü hazırladılar. Ertesi sabah, Hz. Peygamberin arkasında başörtüleriyle sabah namazına durdular. Sanki onların başları üstünde kargalar vardı' (Buharî, Tefsîru Sûre, 29/12; İbn Kesîr, Muhtasar, M. Alî, es-Sâbûnî, 7. Baskı, Beyrut 1402/1981, II, 600) .
Örtüde Bulunması Gereken Nitelikler
1- Örtünün sık dokunmuş ve altını göstermeyen kalınlıkta olması gerekir.
2- Hanefî ve Mâlikîlere göre zaruret halinde karanlık bir yerde bulunmak örtünme sayılır.
Namazda bir uzvun dörtte birden fazlası, namaz kılanın kendi fiili ile açılsa, bir rükun eda edecek kadar beklemeğe gerek olmaksızın derhal namaz bozulur. Kadının başörtüsünü namazda iken kendisinin çıkarması gibi. Bu durumda başörtüsünü yeniden örtse namaz geçerlilik kazanmaz. Ancak avret yerleri olan ön ve arka uzuvları ile, bu iki yer dışındaki 'hafif avret' sayılan uzuvlardan birinin tamamı veya en az dörtte biri kendiliğinden açılır ve bu durum bir rükun edecek kadar devam ederse namaz bozulur. Eğer açık kalma süresi bir rükun eda edecek süreden az olursa namaz bozulmaz. Düşen başörtüsünün hemen başa konulması gibi. Meselâ; bir kimsenin karnının veya uyluğunun, yahut hayalarının, yine bir kadının saçlarından sarkan kısmın dörtte biri bir rükun eda edecek kadar açık kalırsa namaz bozulur (ez-Zühaylî, el-Fıkhu'l-İslâmî ve Edilletüh, Dimaşk 1405/1985, I, 585, 586) .
Şâfiî ile Hanbelîlere göre örtülecek olan avret yerinin elbise ve benzeri şeylerle örtülmesi şarttır. Bu yüzden dar anlamda çadır ve karanlık, avret yerlerinin örtülmesi için yeterli değildir.
3- Hanefilerde sağlam görüşe ve diğer fakihlere göre örtünmenin yanlardan olması yeterlidir. Alttan veya gömleğin üst kısmından örtünme şart değildir. Çünkü bunda güçlük vardır.
Bu yüzden giyilen bir elbisenin veya kadının giydiği uzun eteğin aşağıdan açık bulunması tesettüre engel teşkil etmez.
Hür ve Müslüman Kadının Örtünme Şekli
1- Müslüman bir kadının yabancı erkeklere ve müslüman olmayan kadınlara karşı yüzü, bileklere kadar elleri ve ayakları dışında vücudunun tamamı avrettir. Ayaklarda görüş ayrılığı olmakla birlikte sağlam görüşe göre ayaklar açık kalabilir. Bu yerlerin gerek namaz içinde ve gerekse namaz dışında örtülmesi farzdır.
2- Kadınların mahrem olan hısımları yanında el, ayak, kol, saç ve benzeri zinet yerlerini açmaları caizdir (en-Nûr, 24/31-32) .
3- Kadının kadınlara karşı avret yeri göbekle diz kapakları arasında kalan kısımdır. Bunun dışındaki yerleri kadınların yanında açabilirler (el-Mavsılî, el-İhtiyâr, I, 45) .
4- Tedavi gibi zaruret sebebiyle erkek veya kadının avret yerlerine doktor, ebe, iğneci ve pansumancı gibi kimselerin bakması caizdir. Ancak kadınların bu gibi tedavilerinde kadın doktor, ebe ve sağlık personelinin tercih edilmesi gerekir. Bunlar bulunmayınca 'Zarûretler sakıncalı olan şeyleri mübah kılar' kuralı işletilir. Ancak zaruretler de miktarlarınca takdir olunur (bk. Mecelle, madde, 21, 22) .
Karı-koca birbirinin vücutlarının her yanına bakabilirler. Eşler arasında örtünme zorunluluğu söz konusu olmaz. Ancak 'galîz avret' sayılan haya yerlerine bakmaması edebe daha uygundur.
Küçük Çocukların Avret Yeri
Çok küçük çocukların avret yeri yoktur. Bunun sınırı dört yaşa kadardır. (İbn Abidîn, Reddü'l-Muhtâr, Mısır, (t.y) , I, 378) .
Şafiîlere göre, küçük kız çocuğunun avret yerleri namazda ve namaz dışında büyük kadınlar gibidir.
Kadının Açık Olarak Yanına Çıkabileceği Kimseler
Müslüman bir kadının diz kapağı ile göbeği arası, karın ve sırtı dışında diğer yerlerini yanlarında örtmek zorunda bulunmadığı hısımları ya da birlikte yaşanacak durumunda olduğu kimseler Nûr sûresi 31. ayette sayılmıştır. Bunlar yedi sınıf olup şunlardır:
1- Kocası: Kadın kocasının yanında dilediği gibi giyinebilir. Eşler arasında örtünme bakımından bir sınır söz konusu değildir.
2- Babası
3- Kayınpederi
4- Oğlu
5- Kocasının oğlu
6- Erkek kardeşi
7- Erkek kardeşinin oğlu
8- Kız kardeşinin oğlu.
9- Müslüman kadın. Çünkü mümin bir kadın, gayri müslim kadınların yanında diğer yakın hısımlarının yanında açıldığı gibi açık oturamaz. Burada, gayri müslim kadının kendi erkeklerinin yanında müslüman kadını tasvir etmesi ve onu anlatması engellenmek istenmiştir. Hz. Ömer, Ebû Ubeyde (r.a) 'ye yazdığı bir mektupta şöyle demiştir: 'Bana, müslüman kadınların hamamlara müşrik kadınlarla birlikte girdikleri haberi ulaştı. Bu, daha önceden kalma bir âdettir. Allah'a ve ahiret gününe inanan hiç bir kadının kendi dininden olmayanın avret yerine bakması helal olmaz' (İbn Kesîr, Muhtasaru't-Tefsîr, II, 600, 601) .
10- Kölesi ve câriyesi: Bir kadın, köle veya câriyesinin yanında örtüsüz kalabilir, çünkü Hz. Peygamber, Fâtıma (r.an) 'ya bir köle bağışlamıştı. Bu sırada Hz. Fâtıma'nın üzerinde başını örtse ayakları, ayaklarını örtse başını açık bırakan bir elbise vardı. Hz. Peygamber bu durumu görünce şöyle buyurdu: 'Senin için bir sakınca yoktur. Çünkü bu köle senin baban ve oğlun yerindedir' (Ebû Dâvud, Libâs, 32) .
11- Erkekliği kalmamış hizmetçiler: Denk olmama, yaşlılık, hastalık vb. sebeplerle kadınlara karşı istek duymama veya hadım olma gibi nedenlerle evin sahibi kadına cinsel bakımdan zararı dokunmayacak hizmetçiler, bahçıvan ve aşçı gibi kimseler, kadın için diğer hısımlar gibidir.
12- Kadınların gizli yerlerine bakmaktan anlamayan küçük çocuklar: Kadınların yanında bulununca onların konuşma, yürüme ve giyimlerinden cinsel bakımdan etkilenmeyecek derecede küçük yaştaki çocukların yanında örtünme zorunluluğu bulunmaz. Ancak çocuk erginlik çağına yaklaşmış olursa, artık yabancı kadınların yanına girmemelidir, çünkü, Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: 'Kadınların yanına girmekten sakının' 'Ey Allah'ın Resulu! kocanın erkek kardeşi için ne buyurursunuz? ' diye sorulunca, 'Kayın birader ölümdür' buyurmuştur (Tirmizî, Radâ, 16; Ahmed b. Hanbel, IV, 149, 153) .
Bunlardan başka dede, amca, dayı, süt kardeş gibi kendileriyle sürekli olarak evlenmek yasaklanan hısımların yanına da kadın süs yerleri açık olarak çıkabilir. Ancak bir fitne korkusu olunca kadının örtünmeyi tercih etmesi daha temiz ve daha uygundur.
İman Edenler:
22/41- Onlar öyle kimselerdir ki, şâyet kendilerine yeryüzünde imkan ve iktidar versek, namazı dosdoğru kılar, zekatı verir, iyiliği emreder ve kötülüğü yasaklarlar. Bütün işlerin âkıbeti Allah’a aittir.
23/1- Mü’minler gerçekten kurtuluşa ermişlerdir.
23/10- İşte bunlar varis olanların ta kendileridir.
23/11- Onlar Firdevs cennetlerine varis olurlar. Onlar orada ebedî kalacaklardır.
23/2- Onlar ki, namazlarında derin saygı içindedirler.
23/3- Onlar ki, faydasız işlerden ve boş sözlerden yüz çevirirler.
23/4- Onlar ki, zekatı öderler.
23/5- Onlar ki, ırzlarını korurlar.
Türkiyede Hürriyet
Müslümanız Elhamdu Lillah.
Adama sormuşlar namaz kılarmısın? .
Demişki cumadan,cumaya.
İçki içermisin? .
Akşamdaaaan,akşama.
Türkiyede iki ibadete çok önem verilir,çünkü maddi menfaat vardır. Türkiyede Müslümanlık
-Biri Ramazn bayramına önem verilir.Çünkü Sosyal Hizmetler müdürlüğüne veya THK na Fitreler yasalarla,baskılarla toplanacak.
-İkincisi Kurban Bayramına önem verilir.Devletin yasal baskısıyla Deriler Sosyal Hizmetler Müdürlüğü veya THK na deri toplattırılır.
EE bundan ala hürriyet olurmu? .
Cuma namazından maddi imkan sağlayamadıkları için ve maddi çıkarlarıda imamlar kendi istekleri doğrultusunda kullandığı için.Bunada yasal düzenlemeyle engel sağlanır.Kamu görevlileirnin görevlerini terk ederek Cumaya gidemezler.Bayram namazlarında böyle bir şart yoktur,Hatta o gün izinli bile sayılırlar.
Halbuki bayram namazı vacip veya sünnettir,Ama Cuma namazı ise kuvvetli delillerle sabit Farzdır.Buna Türkiyede İbadet Hürriyeti denir.Halk sömürülmez(!) .
İmamlarda çıkan yasaların borazanlığını yaparlar,sakın Laik olduğunu anlamayın.
Müslümanları Normal namazdan soğutacaksın sonrada bayramlara teşvik edeceksin oh ne ala hürriyet.Vakit namazlarında ise müslümanların yaşlı olanlarını Camiye hapsedeceksin,öyle değilmi? .
Ama öldüğün zaman cenazeyi camiye getirsinler dua etsinler ve sorsunlar,mevtayı nasıl bilirsiniz? ,diye.ee biz bu adamı camide hiç görmedikki,nasıl bilelim.
Onu meyhaneye,meyhaneciye sorun,nasıl bilirsiniz diye? .hem oraya neden götürmedinizki? .Hürriyeti yokmuydu? .
Yahudilerle hıristiyanlar arasındaki ihtilaf:
2/113- Yahudiler, “Hıristiyanlar bir temel üzerinde değiller” dediler. Hıristiyanlar da, “Yahudiler bir temel üzerinde değiller” dediler. Oysa hepsi Kitab’ı24 okuyorlar.(Kitab'ı) bilmeyenler de tıpkı bunların söyledikleri gibi demişti. Artık onların aralarında uyuşamadıkları davada, hükmü Allah verecektir. 24
Kaynak]Yahudilerle hıristiyanlar arasındaki ihtilaf
Kurban Bayramı
Kurban Bayramı:
(Arapça: ع ي د ا ل أ ض ح ى ; 'Id ıl-'Udhā ,
Farsça: ع ی د ق ر ب ا ن ; Id-ı Kurban) ,
Müslümanlar tarafından Hicri Takvime göre Zilhicce ayının onuncu gününden itibaren dört gün boyunca kutlanan bir dini bayram. Zilhicce ayın onuncu, onbirinci ve onikinci günlerine 'Eyyâm-ı nahr' (Kesme günleri) ve bir önceki gün olan Zilhicce ayın dokuzuncu gününe Arefe denir.
Ramazan Bayramı ile beraber İslam dinindeki en önemli iki bayramdan biridir.
Kurban Bayramı, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olun birçok ülkede dinî bayram olmasının yanı sıra resmî tatil ilan edilir. Kurban Bayramı, aynı zamanda İslam âleminin her yıl Mekke'de hac farizasını ifa ettikleri vakittir. Bayramda da Bayram Namazı kılınır ve Bayram hutbesi okunur.
__________
Arapça, Hami-Sami Dilleri Ailesi'nin Sami koluna mensup bir dildir. Arap Yarımadası ve Kuzey Afrika'da halkın çoğunluğunca,İran'da ise Arap azınlıklarca kullanılmaktadır.
Kuran-ı Kerim'in Arapça olması nedeniyle Arap dili İslâm dininde özel bir yere sahiptir.
Farsça (ف ا ر س ی ;) , İran'da konuşulan Hint-Avrupa dil ailesine mensup dildir.