Bir cemre düştü gözlerimize
Bir bahar geliyor dedi hayatımıza
Bak işte çiçekler tomurcuklanmış
Kelebeklere bak, uçuşuyor öylece
Hafifçe esen rüzgarı hisset
Duy! o kulağına fısıldanan eşsiz ezgiyi
Ben bu diyardan giderim dostum
Bu kenti yakarım, yıkarım dostum
Bu acılar, bu dertler, biter mi bilmem
Sensiz beyaz güle, sıkarım dostum...
Acılar bitmez, dertler tükenmez
Yalnız geldik şu dünyaya, yalnız kalıp, göçeceğiz
İçtiğimiz bir tas suya, sonsuz hesap vereceğiz.
Açma garip yarasını, al yoksulun duasını
Kırma gönül kapısını, bir gün mutlak öleceğiz.
Dünya ömrü üç gün derler; göz aç kapa ömür biter
Dünya dediğin nedir ki,
Alnindaki üç beş çizgi,
Çözmemişsen bir yetimin derdini,
Dinlememişsen bir yoksulun sesini,
Dertlenmemişsen bir dertlinin derdiyle,
Beyhude geçmiş ömrün...
Ne çileler çektin, ne zor okudun
Terzilik yapıp, hukuk dokudun
Giydiğin cübbe, peygamber postun
Adalet yolunda, Ey Şehit Savcım
Kirli eller, makamına girdiği anda
Seni ilk gördüğümde almıştım aşkın ihbarını
Kalbim re'sen başladı seni soruşturmaya
Hep lehe delilleri topladı aşık yüreğim
Ne tanık ifadesi, ne de sair delillere gerek yoktu
İlk bakışta vermiştim seninle ilgili mütalaamı
Ne takipsizlik verip vazgeçebilirdim senden
Cübbeyi giymeden olmuşuz savcı
Gururdan, kibirden uçmuşuz gayrı
İnsanız, hatadan olunmaz ayrı
Gel kendine ey toy, genç delikanlı
Bu cübbenin yükü ağırdır ağır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!