Takvime baktım bir de yanındaki saate
Gördüm ki yarına yarım gün kalmış
Rüzgar yok ama az yağmur yağmış
Balkonuma toprak kokusu buğulanmış
Her zaman ki gibi oturdum yerime
Pencereden elimi uzattım hafifçe
Hakiki ilim ağır gelir bedene
Ve insan hesaplayamadığı bir şekilde
Olgunlaşma hızı ile somutlaşır aleminde
Şimarıklığın özgüven olarak algılandığından beri
Hikayeler gerçekliğin mevcudiyetini kapladı
Hayaller sermaye edildi, süslendi ve paketlendi
Özgürlük dört duvar arasında
Şiir yazabilmekse
Beyin çatlatmana gerek yok
Bir kalem bir kağıt az da Ay ışığı
Haddinden fazla ise ışık eğer
Kağıt fiziksel ya da sen buna ne dersen
Kuzeyde, güneyde, yer de ve gökte
Beyazda ve siyahta, ne sağda ne solda
Hiçbir yerde aramadım seni
Aradım seni mürekkebim de
Bu ne renk ne güzel bir heybet
Bir o kadar kutsal ve inançlı şerbet
Bir yurdum insanı
İki bayram arası neşesi
Üç kenarı deniz
Dört tarafı kurtuluş
Beş altı yedi
Altı cevher gölgesi
Kendine göredir her yol
Genellikle bu böyledir
Ne sanarsan san
Her yaşta her insan
Tüter de tüter,duman duman
Yapamaz dalgalanmadan
Yüreğine sağlık diyen bir ananın
Hazin bekleyişinde bulduk bu özlemi
Ne kadar da yağmur yağsa camlara
Temizlemiyordu o bulanıklığı
Bir bekleyiş vardı
Endişe ve beraberinde telaşe
Bir deniz havası ile geldin,
Bir çocuk hevesi ile
Bu kıyıdan alıp çektin beni tümden
En derinden, en içten ve özünden
Kurtardın beşerin nahoş sesinden
Yorulmuştun sende belli ki
Ruhsuz heceleri
Greve çıkmış kelimelere
Şeker diye atıp
Sendika başkanı gibi cümle kuran insanları
Dinlemek kadar zordu
Senin yüreğinde ihtilal yapmak sevgili...
Memleketin nereydi senin?
Vardiyalı çalışan düşlerin mi?
Nereye aittin bugün?
Memleketin nereydi senin?
Yaz, kış ve bir menekşe mi?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!