Ulaştık konu komşu, yaylanın akşamına
Yine bir inek girmiş, Marzuk’un bostanına.
Tüm yaylayı kaldırdı, kadının bedduası
Kara katıran yesin, kan içine akası.
Marzuk bu adres belli,koşar Şevket Emmi’ye
Senin davun yiyesi, bostana girmiş diye.
Ahir zaman diyorlar, namı böyle konulmuş
Bin melanet bir pula bu nerede görülmüş.
Akıl firarda, ahlak sürgünde, din tatilde
Bedenler harap olmuş, ruhlar azap içinde.
Allah’ım aç dilimi hükmedeyim mısraya,
İyi çıksın ağzımdan ulaşayım rızaya.
Elbette bilmez iken okumayı öğrettin,
Değer verdin bizlere ilminden cüz lütfettin.
OLUR MU YAR
Seni böyle sever iken,
Ayrı düşmek olur mu yar,
Sana canım verir iken,
Yalan nişan doğru mu yar.
Zamanla hep bağlandık, sade sana has sanma
Bana da işmar etti İskefsir denen yosma.
Ne sevdası güldürdü, ne de kahrı öldürdü,
Tiryakisi eyledi bir ömür süründürdü.
Gönül yarama hangi ilaç eylesin tesir,
Ben sana vurgunum kara sevdam İskefsir.
Aşk odunda kavrulmuş,
Alevlerden renk almış,
Yaprak yaprak dolanmış
Gül bir şeyler saklıyor.
Bülbüllerde şarkısı,
Aman sessiz olunuz, yoksa faiz yükselir,
Borsa düşer aşağı, azalır milli gelir.
Aman çıkma sokağa yoksa yabancı kaçar,
Kaçması şöyle dursun, başımıza iş açar.
Ben yar ile mutlu olmak isterdim,
Ayrıldı yollarım kavuşturmadı.
Gönül bahçesine girmek isterdim,
Kapandı kapılar savuşturmadı.
Giderdim her gün yârin peşinden,
Aynı iklim, aynı gün, aynı toprak aynı su
Binlerce çeşitlilik şaşacak iş doğrusu.
Nasıl karar vermişse incir incirliğine,
Senden yağlar çıkmalı kim demişse zeytine.
Bitirdim tüm mevsimleri
Başka mevsim arar oldum.
Sıfırladım sayaçları
Bir’e doğru kayar oldum.
Kocayan kurdun misali
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!