çantamda her zaman bir şiir kitabı ve bir de not defteri olur
canımın nerede sıkılacağı, senin nerede aklıma geleceğin belli olmaz
olur da gelirsen en umulmadık bir zamanda
şu dağınık aklıma
yüreğim tutuşmadan açarım kitabımı
senden evvel ne güzeller güzellerine
Büyüdük
Gerçi pek de istemedik
Büyüdük
Nedensizce hem de
Büyüdük
Ellerimizden önce ruhumuz
Küçük beslemelik kuşlarımı azat ettim
her gün seni beklediğim penceremden
Kafesine resimlerini özenle yerleştirdim
Günlük suyun, gözlerimden yemler yüreğimden
Ve şiir gibi kadınları okuyamadı er kişi
….
Er geç faniliğine dem olacak ölüme
Doğanın döngüsünde mart tomurcuğuna
Doru bir tayın rüzgarla olan kardeşliğine
En kötüsü de bir damla gözyaşına
Sensiz bir odada hoş bir çerçeve
Ama ahşap ama metal
Sadece gülüşün saklı içinde
Boş ve soğuk duvara inat
Tüm sıcaklığı ile…
Gecede bir çığlık gibiyim
Uykusuz ve mahzun
Herkes âlem-ı rüyada
Kimi meleklerle oyunda
Kimi de hadsiz, acılı kâbuslarda.
Ayrılığın hüznü önce yüze çöker.
İnceden inceye çizgiler belirir.
Hepsinden kan sızarcasına
Çizik çizik…
Bakışların altında o anlamı,
Yarınları kaldırım taşlarının arasına sıkışmadan
Uçurtmalar gibi hür
Uçurtmalar gibi salına salına
Mavilikte
Sonsuzluğa ermek gibi
Bir oyundu çocukluğum
Renklerini her gün benim boyadığım
Bazen korkunç bir mağarada
Bazen bulutların üzerindeki odam
Ya da tek dostum
Eskimiş, benden de masum oyuncaklarım
çocuktum,
ellerim çamurlu
gözlerim çapaklı
uzundu günler ve de mutluluk dolu
ağrımazdı ne dişim ne de başım
sabah uyanmak mahur gözlerle
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!