İyi ki! ...
Bu dünya yuvarlak...
Tam zıddı da olsa yollarımız
Bir gün,
Mutlaka buluşacak...
' kırk kilit var içimde, kırk ambar kapısından
en sağlam harcı koydum, yıkılmaz ortasından
bin dereden suyum var, yanmam ki acısından '
derken;
koyu kahve bir çift göz... zâl etti beni
Bir baktın koyu mavi... ateşe attın beni
Yaktın, soldurdun rûhumdaki binlerce rengi
Aklım fikrim zâyi oldu, gördüğümden beri
Zâlimsin, hem hâinsin
Kırdın kalbimi, yıktın eyvâh...
Oldum serseri
SEN
Fevkalâde zamanlarımın
Hiç şaşmayan saat başısın...
Ne kadar saat varsa yeryüzünde
Akrepler seni gösteriyor...
Siyah açar benim gülüm
Toprak, aynı toprak
Ana gibi, yâr gibi...
Siyah kaderim, gül alınyazım...
Zordur çoğu kere gerçeği anlamak
Yaprak gibi... hâr gibi...
Senden başkasına körüm...
Sen yoksan;
Boğazım düğüm, düğüm
Elim, kolum buz keser, yüzüm solar
Ölürüm...
Senin;
Gidecek başka yerin yoktu
Benimse;
Senden başka sevecek kimsem
Anlar mıydın;
Sana nasıl muhtâç olduğumu söylesem...
Getir bakalım,
Söylenmemiş ne varsa
Bul kelimeleri de, yan yana getir
Estir deli rüzgârı gönlünce
Toz duman olsun ortalık
Bildiğin gibi estir...
Şâheserim uyanmış...
Esmiş aklına, erken kalkmış
Şâheserim çayı koymuş
Başında uyuya kalmış...
Şâheserim, pek hoşsun
Karanlık odama vuran güneşin sıcak şefkati
Başım üstünde gezinen deli rüzgârın sesi
Avucumda, bir damla suyun son serinliği
Sen, o şarkısın bana ait, kimsenin bilmediği
Niyet misin, kader misin, yoksa kısmet mi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!