Unut beni!
Hakkımda bildiğin herşeyi
Yeniden başlayalım.
Bir dağ başında çıkmalısın karşıma
Lakin anladım ılgıt ve o kadar serin rüzgarda
Anlamak, ağlamak, konuşmak boşuna
Gözümün önünde hep bir deniz
Bazen dalgalı bazen suskun
Sade bir yoldur tünemiş yalnızlıklarım
Belki bunalımlarımdı
Belki sarı akşamlarım
Papatya falı umudum oldu
Kiminin gözlerinde hüzün var
Kiminin acı
kiminin mutluluk
Kiminin para
kiminin yoksulluk
Kiminin yalan
Hangi kapıyı çalsam karşıma sen çıkıyorsun
Hangi pencereden baksam
Hangi kitabı okusam sen
Sen roman, sen öykü, sen felsefe, sen şiir
Hangi radyoyu açsam sen çalıyorsun
Kurşuni bir hava
Parlayan bir asfalt.
Eteği sıyrılmış kız
Memeler diri, kalça yuvarlak.
Sabaha karşı ben çırılçıplak
Güneş aniden doğar
Göz göze geldiğimizde ikimizde gülüyoruz
Hep aynı anda konuşmaya başlıyoruz
Tesadüf müdür bilinmez
Masada ellerimizi aynı yere koyuyoruz
Dokununca ellerimiz ellerimize
İkimizde utanıyoruz çekingen sevgilerimizle
Ey kendime yakın bulduğum
Ey kendimi bulduğum
Ne zaman bitecek
Gıyabında çektiğim acılar?
Ve unutacak mıyım beni mutsuz eden bildiklerimi?
Bu gün bir kelebek gördüm
Uçuyordu
Bir günlüktü ömrü
Bilmiyordu
Bu gün bir insan gördüm
Kuaför salonun önünden her geçişimde
Seni görüyordum
Seslenirdin bana
Kuaför salonuna her girişimde
Hep şey vardı üzerinde
Çıplak omuzlarında ince askılı
Aylardan ağustos
Günlerden Pazar
Gündüz yerini geceye bırakıyor
Bizim evin damında oturuyorum
Gökte hilal
Ve karaya çalan mavi gökyüzü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!