bakmaktan korkuyorsun
intiharlarını biriktiriyorsun uçurumlarda
yüreğini seviyorsun acıyorsun
yıldızları dolduruyorsun koynuna
dağsızlığına yanıyorsun
sıkılmış bir kurşun gibi
hissettim kendimi
hangi yüreğe çarpacak
hangi tene dokunacak diye
bekledim
yalnızlığım benim
sonu gelmez ayrılık
yosun tutmuş yüreğim
hasretinde şimdi
yıldızları verin bana
daha ne kadar anlatabilirim ki seni şiirlerimde
kelimeler yetmiyorsa yazacak ne kaldı ki
geceler gündüze ay güneşe karışmıssa
daha nasıl söylenir seni sevdiğimi ana dilimde
aşk kederli yüzler çiziyorsa durmadan ellerime
merhaba annesi
nur yüzlüm
acısını içine atan kadın
ne haldesin biliyorum
elim kolum bağlı gelemiyorum
dışındasın ortasında yalnızlığın
diken biçmeye umut gerekli
kış olmadan bahar gelmiyor
sen yine çizgi üzerindesin
sınırlara vuruyorsun durmadan
Sevmek;
Sevilmek değildir her zaman
Aslında sevmek
İçimizde kalan bilinmeyenlerdir
Kimi zaman çaresiz
Kimi zaman da bir umut kadardır
senin oluyorum
her dokunduğumda teninin ıslaklığın
aşklanıp üzerime dökülüyorsun damla damla
tutamadım
bıraktım kendimi sularına
düş kurmuyorum artık baba
sadece uzağındayım her şeyin
profilini çıkardığımı şehrimin
körfezin koynunda kuytulardayım
annemi özlüyorum baba
Neyi koysam senin yerine
Sana benzemiyor hiçbir şey
Anlamıyor beni anladığın kadar hiç kimse
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!