Öyle sevmeliyim ki seni,
Bedenin sıtmalı gibi
zangır zangır titremeli.
Yaşamının tüm heyecanları,
Geçmeli bir bir gözlerinin önünden.
Öyle vermelisin ki bana kendini,
Çocuktum,
Farklı rüyalar görürdüm uykularımda.
Bir yanım eksik uyanırdım sabahlara,
Şimdi anladım ki;
Bitmeyecek özlemlerin başlangıcıymış o günler.
Bir eksiklik var içimizde bir yerlerde,
Bir şeyler eksik gibi her zaman..
Tam olamamışız bir türlü,
En mutlu dediğimiz anlarda bile bir yarımlık var...
Arayıp duruyoruz,
Belki bir yaşam boyu sürecek bu arayış..
Sen olmayınca yalnızım,yapayalnız,
Üşüyorum.
yokluğun zemheri soğukları getiriyor içime.
Kaskatı kesiliyor ellerim ve kalbim,
donuyorum.
Ne zaman seni düşünsem,
Ne zaman yanıma gelsen,
Bir çocuk kalbi atmaya başlar göğsümde.
Çok uzaklara,çok gerilere giderim,
Zaman,mekan içinde bir yolculukta kaybolurum.
Şimdi anladım ‘ki
ben tüm şiirlerimi senin için yazmışım.
Dokunduğun toprağa dokunmuş,
soluduğun havayı teneffüs etmiş,
geçtiğin yollardan adımlarını takip etmişim,
Anladım ki ben
Kelimeleri dillendiren sesler Sustuğunda,
Kalem artık yazmaz olduğunda,
Uzaklara dalar gider gözlerim.
Uzaklarda, dağların arkasından seyrederim İstanbul’u,
İstanbul un içinde düşünürüm seni.
Çocuk kalbimizde hissettik daha anlamını bilmeden...
Çözemediğimiz bir bilmece misali,
Bizimle birlikte büyüdü sevgi...
Nice sevdalar yaşadık,
Nicelerineyse sevdalandık,
Çekip gidenlere ah edip ağladık,
Soğuk bir Ankara akşamıydı,hatırlıyorum..
Yalnızdım ve birazda sarhoştum..
Gri bir rengi vardı havanın,
ve kaldırım taşları bozuktu.
Havamı yoksa içimmiydi soğuk olan..
Bir türlü anlayamamıştım..
Akşam olup da çökerken yavaş yavaş karanlık,
Yalnızlığın sonsuzluğuna bir gidiş başlıyor sanki.
O kalabalık caddelerden geçerken bir başımıza..
İçimizdeki benle hesaplaşmalar başlıyor yeniden,
Yaşayamadıklarımız,pişmanlıklarımız ve hayallerimiz,
Bir bir karşımıza çıkıyor loş sokak lambaları ışığında.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!