MADEN MEHMET, AK KÂĞIT ÜSTÜNDE
(2. Bölüm)
*
“Efsane Ormancı” diye adlandırdığım dayım Faik Argüz ölünce yengem dayımın sandığından çıkan bir kaç yaprak yazıyı tutuşturdu elime. “Bunlar nedir bilmem, dayının sandığındaymış. Belki işine yarar,” diye rengi solmuş evrakları bana verdi.
*
Başlığında “Nam-ı Değer Maden Mehmet, 1911-1966” yazıyordu. Altta dolgun yüzlü, koyu siyah saçlı, kaytan bıyıklı bir adamın resmi vardı. Mehmet Maden buymuş demek ki deyip hızla okumaya başladım...
(Bu yazıları dayıma Mehmet Maden’in oğlu Avni Maden vermiş olmalı diye düşündüm.)
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman