Bir tren garında faili meçhul
Kimsesi yok mu yerdeki adamın
Adını bilen yok kimliği de yok
Giydiği kıyafet yırtık adamın
Nefesi var canı yok o adamın.
Flora ıssız adaların taze dikensiz gülü
Haydi çık gel flora bir romandan çıkıp gelirmişçesine çık gel
Sana Git demeye dilim müsait değil
İki gönül arasında defalarca kırılmış olsa da kalbim
Flora sana git demem buna kalbim müsait değil
Gardiyan
Yeryüzü aşka bulanmış tos pembe duruyor
Bir ben miyim gören neden başka kimse görmüyor
Bekleyenler vardır biri pencere kenarında
Biri sokak başında biri mahalle bakkalında
GAZTE
Yağmur yağdı inceden üzerine
Gazete yaprağında gördüm seni
Biraz çamur sıçramış üzerine
Gazete sayfasında gördüm seni.
Kapım çalındı sonunda uzun zaman sonra
Düşündüm de kim çalacak kapımı senden başka
Yürüsem delikten mi baksam açsam mı yoksa
Ya sen değilsen gelen nasıl kapatırım kapıyı.
Ben en iyisi delikten bakayım belki görürüm
GİT
Sana ne kadar kal desem gideceksin biliyorum
Bilmek ayrılığın önüne geçemiyormuş öğrettin bana
Sanki gözlerinde hiç kaybolmamışım gibi yapma. Git
Madem gideceksin birkaç anı kırıntısı al götür yanında.
Hoşçakal can tanem içimde hüzün
Gidiyorum sensiz gönülde yüzün
Ne bir sitem et ne de bir intizar
Ben çok kaldım biraz da sen hoşça kal.
Yudum yudum içtim seni
Ay düşmüş gökyüzünden yere
Yer benim gök benim her yerim yara bere
Düş düşmüş sessizce ruya denilen yere
Kırıldı her yerim ben sana böyle imkansızlıklarla geldim.
Bekleyişim son buluyor sonunda
Olsun geldin ya beklemekte güzeldi
Uzat elini tut elimi belime atmasan da olur
Seninle böyle yürümekte güzeldi.
Salına salına gel acele etmesen de olur
Kabirden yıldızları izlemek
Kan ter içinde yarışan atlar gibi yoruldum
Sırtımda ucu süslü kamçıların hala izi var
Tam kazanıyorum derken tökezledim sonra vuruldum
Bedenimde onlarca saçma gönlümde bir tek sen var.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!