geçmiş bir ilkbahardan arta kalmış
bir hazanda durmuş zaman
mevsimsiz, rengi solmuş
kurumuş hüzün yaprakları
savrulur anılardan
gül, gülümseyişlerinle, okşa gecenin tenini
geçmişte kalsın hüzünler
sen, dön mutluluğu sarıp sarmala yüreğinle
yaşanmış ya da yaşanacak her şey,
bir an gibi
en güzel de olsa, bitecek bir gün, o an bile
(“Umut fakirin ekmeğidir, ye mehmet ye” denir...,
oysaki, bir akşamda kalmışsa umutları! ..)
zaman
acımasızca, pervasızca
vicdansızca darmadağın ettiği
gecelerde
sensizliğin ıssızlığında
kimbilir kaçıncı yalnızlığımı vururken
sevdanın saatleri
zaman, gölgelerde durmuş
sevda teslim almış gecelerden gölgeleri
Yüreğinin götürdüğü yere git
ve orada kal sevdiğim
her neresiyse o liman
demir at oraya sevdiğinle
bırak beni sen
beni bırak
bıraktım ellerini
haydi!
git benden
git!
biraz da senin istediğin gibi
Her şeyi geride bırakıp gitmeliyim
Issız bucaksız bir yer olmalı o yer
Gün ışıgına ihtiyacım yok,
gözlerim çok yorgun
karanlık ıssız ve soğuk bir gece olmalı
yaz geçti
güz bitti
şimdi kış Maria tut ellerimi ısıt biraz
kuruyan dallarımda yaprakların hasretleri ayaz
kar örtüsü ruhumun
duyulmaz sesim rüzgarlarda
özledim diyordum vakit geceydi
şehir de sensizdi
dolaştım sokakları ve sanki nice sessizliği
gecikmişti ayak izlerimiz gitmişliğimize
dardı kapıları eskimiş gülüşlerin
geçilmezdi geçmiş anılardan geriye resimlerden
dalda yaprak
saçakta kuşlar
gecede ay
denizde yakamozlar
sararmış bir resim
duvarda hatıralar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!