Mehmet Karasu Şiirleri - Şair Mehmet Karasu

Cemal Süreya gibi dostoyevski okuduktan sonra pek bir hayatım yok...

Mehmet Karasu

Kocaman bir gece
Gecenin içinde yoksun
Yokluğunun yaşandığı bir gece işte
Seni ilk kez aldattığım
Şiire düşmüş iki gözle
Sana çok benzeyen kirpikleri ok

Devamını Oku
Mehmet Karasu

devrimci bir tutum gibi azalan,
havva’nın çocukları gibi çoğalan
bir kimsesizlik ve kimsesizliğimiz;
sanki bir lara fabian konseri
kadavrasından öpüyorum mutluluğun

Devamını Oku
Mehmet Karasu

Ne çok sevdim seni, ellerin bir bahardı
Bestelenmeye kıyılmayan boyun
Tüm aşk şiirlerine meydan okurdu
Tüm şiirlere ve kazanılmış bütün zaferlere

Dönüşünü beklerken kenarında perdelerin

Devamını Oku
Mehmet Karasu

ne dersem
diyeyim
elma
da
dahil
çıkma

Devamını Oku
Mehmet Karasu

insan
sevdiğine son kez bakamaz
oysa ben
deşilen bir yaranın nereye akacağını bilmeden,
ellerim ceplerimde, bir gitmek sakladım
bir gitmek ki;

Devamını Oku
Mehmet Karasu

bana göre sağ, ona göre sol
elmacık kemiğimin bitiminden kulağa kadar
dalı yüzümü çizen dutu kesmişler
dağ başı mı burası eceliyle ölsün bir ağaç
şehrin içinde ankara’dan eski bir mahalle

Devamını Oku
Mehmet Karasu

Eskiden, yâr deyince kalem elden düşüyordu, şimdi ise metrekareye on beş şair düşüyor… Artık elimize kalem almadan da yazabiliyoruz. İnternet dünyasıyla paylaşıyoruz saniyeler içinde yazdığımız ve adına şiir dediğimiz o metinleri. Ya da yüz kırk karaktere sığdırdığımızı düşündüğümüz o ruh halimize edebiyat diyoruz. Günümüzde herkes biraz yazar, biraz şair olarak geçinmiyor mu? Kişisel sayfalarına bakınca daha on beşinde bir delikanlının aşk acısıyla karşılaşmıyor muyuz? Ve yazmak için illa acılı olduğumuz günleri seçiyoruz.

Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizin her köşesinde sanal klavye taşıyanlar acaba şiirin, edebiyatın hakkını hangi ölçüde verebiliyor? Üzerinde günler, geceler geçirmeden dakikalar içinde yazdığı yazılar, usta yazarlara ayıp olmuyor mu? Tamam biliyoruz, acınız büyük. Yazıp rahatlamak istiyorsunuz. Ama şiirin kolunu kanadını niye kırıyorsunuz? Belli kalıplar etrafında aynı sözleri sarf edince valla şiir olmuyor. Kim size “güzel olmuş, harikasın, vaauuv” demişse billah yalan. Ne demiş şair: “benim yazmak için çırpındığım gecelerde siz yoktunuz.” Yani adamcağız diyor ki, gel etme eyleme, şiir demeden önce bir kez daha düşün.

Basit gibi görünse de, ortalıkta fazlalık olan ve bazen de kirlilik yapan onlarca metin geziniyor. Ama gençler ne yapsın? Ülkede en çok satanlar arasında olan kitaplara bakınca onlara kızmamak gerek. Süpermarketlerde sakız reyonunda satılan ucuz, basit kitaplar dolanırken kaliteli olanı görmez göz. Okumayınca da yazdıkları “düz metinden” öteye geçmez. Öyle eline şekersiz çay alınca, ortam ışığını azaltınca da yazılmıyor şiir denen meret. Gel sen Şaban’a kulak ver. Ne de güzel yazmıştı Tosun Paşa’da Daver’in kızı Leyla’ya:
"Aşk, kalbimi yakan volkan gibidir

Devamını Oku
Mehmet Karasu

Liberal yalnızca kendini sever, Milliyetçi yalnızca milletini sever, Dindar yalnızca ümmetini sever. Sosyalist ise, ezenler, sömürenler dışında tüm insanları sever, dünyayı sever, doğayı sever, hatta kendinden başka herkesi sever!

Devamını Oku
Mehmet Karasu

Sonra sustum. Çok konuşunca olan şey: Konuşmak, anlatmak anlamsız gelmişti birdenbire. Belki de, katlanıp kaldırılması gereken şeyleri buruşturmuştum.

Devamını Oku
Mehmet Karasu

Bir senenin daha kapısını çekerken yaşayan her adem gibi neon ışıklı ve kocaman başlıklarla yazılmış dileklerden birkaçını tutmak için elimi daldırdığım keseden, bu sene klişe çıkaramıyorum. Mutluluk istiyoruz hepimiz, huzur sonra, illa ki sağlık gergefinde ama. Bir sürü şey daha.
Bunların birer piyango gibi büyük umutlarla dilenip hepsine bol bol kavuşulduğunda dahi
elde bir oyuncak gibi çoğu zaman sıkılıp kenara atıldığını hatta bazen burun kıvrılıp beğenilmediğini deneyimleyecek kadar sıkıştırılmış kocaman bir ömür bıraktım arkamda.
Şimdi oturduğum bu ömür kıyısından öylece akan hayatıma bakıyorum. Gelenler, gidenler, geçenler, takılıp bir parçasına Altında akan suya inat direnenler. Hepsi burada. Hepsi Bu kaynaktan çıkıp Kavuşacağı öbür kaynağa doğru yol alıyor. kimi azimle kimi inatla kimi ama hepsi kendi ritminde akmakta.
Bu kıyıda her şey daha berrak. Bizden önce dünyaya düşüp koskocaman bir hayat devirmiş , çoklarının ömrün bir yerinde fark ettiği o eşikteyim.
Ne nereye akacak, kimi hangi dala taksam da tutsam, şu eşsiz insanı nerede saklasam diye düşünmekten bitap düştüğüm bir yılda O efsunlu keseden yeni bir dilek tutuyorum

Devamını Oku